| Yazar | Mesaj #13015 11-04-2009 10:47 GMT+2 saat | |||||||
|
| Tecrübe Puanı.: 96% |
Ruh Hali: Neþeli
|
| Mesaj 4213 |
| Şehir: istanbul |
Ülke: ![]() |
| Meslek: gecelerin adamı :)) |
| Yaş: 37 |
Budala
Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır. Kağıt üstüne bir dikörtgen çizip:
"Bu size neyi hatırlatıyor?" diye sorar.
Hasta:
"İçinde kadın bulunan bir yatağı.", diye cevap verir. Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer. Hasta, bu kez:
"İçi kadın dolu bir oda.", der.
Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de:
"Bu da içi kadın dolu bir ev." deyince, psikolog dayanamaz:
"Tamam beyefendi.", der. Siz bir kadın budalasısınız.
Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır:
"Ne, ben mi budalayım? Asıl kadın budalası olan sensin! Sabahtan beri bana terbiyesiz terbiyesiz resimler çiziyorsun!"
Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır. Kağıt üstüne bir dikörtgen çizip:
"Bu size neyi hatırlatıyor?" diye sorar.
Hasta:
"İçinde kadın bulunan bir yatağı.", diye cevap verir. Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer. Hasta, bu kez:
"İçi kadın dolu bir oda.", der.
Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de:
"Bu da içi kadın dolu bir ev." deyince, psikolog dayanamaz:
"Tamam beyefendi.", der. Siz bir kadın budalasısınız.
Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır:
"Ne, ben mi budalayım? Asıl kadın budalası olan sensin! Sabahtan beri bana terbiyesiz terbiyesiz resimler çiziyorsun!"





