Yazar | Mesaj #233 07-03-2007 11:48 GMT+2 saat | |||||||
asi_kiz16Huzuristan Üyesi
|
Facebook'ta Paylaş
Tweet
Atatürk Şiirleri
Mustafa Kemal'i Düşünüyorum Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri. Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda, Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri. Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında Destanlar yaratıyorlar cihanın görmediği Arkasından dağ dağ ordular geliyor Her askeri Mustafa Kemal'i gibi Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere. Al bir ata binmiş yalın kılıç Koşuyor zaferden zafere... Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Ölmemiş bir kasım sabahı Yine bizimle beraber her yerde Yaşıyor dört köşesinde vatanın, Yaşıyor damar damar yüreklerde. Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda; Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum. Uykularıma giriyor her gece. Ellerinden öpüyorum. Ümit Yaşar Oğuzcan ____________________________ MUSTAFA KEMAL Dağ başını efkâr almış, gümüş dere durmaz ağlar, gözyaşından kana kesmiş gözlerim, ben ağlarım, çayır ağlar, çimen ağlar, ağlar, ağlar, cihan ağlar. Mızıkalar iniler, ırlam ırlam dövülür, altmış üç ilimiz, altmış üç yetim, yıllar gelir geçer, kuşlar gelir geçer, her geçen seni bizden parça parça götürür, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im. Diz dövdüm, gözlerim şavkı aktı Sakarya'nın suyuna, Sakarya'nın suları nâmın söyleşir. Hemşehrim Sakarya, öksüz Sakarya. Ankara'dan uçan kuşlar, Kemal'im der günler günü çağrışır, kahrolur bulutlara karışır, gök bulut, yaşmak bulut, uca dağlar, dev boyunlu morca dağlar divan durmuş bekleşir, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im. Nasıl böyle varıp geldin, hoşgeldin, çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin, şol yüzünde güneş südü sıcaklık, ellerinden öperim, Mustafa Kemal. Senin dalın, yaprağın, biz, senin fidanların, biz bunları yapmadık, sen elbette bilirsin, bilirsin Mustafa Kemal. Elsiz, ayaksız bir yeşil yılan, yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal. Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler, çün buyurdun kesenleri astılar, sen uyudun asılanlar dirildi, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im. Karalar kuşanmış, Karadeniz akmam diyor, dokunmayın, ağlamaktan bıkmam diyor, bu gece kıyamet gecesi, bu vapur Bandırma vapuru, yattığı yer nur olsun Mustafa Kemal, ben ölümden korkmam diyor, korkmam diyen dilleri toz oldu, toprak oldu, değirmen döndü dolandı, yıllar oldu, bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir, o bize öğretmedi kazan kaldırmasını, günahı vebali öğretenin boynuna, erdirip oldurana ana avrat sövmesini, yüreğim kırıldı kanım kurudu, var git Karadeniz var git başımdan, mızıka çalındı düğün mü sandın, bir yol koyup gideni gelir mi sandın, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im. Ankara'nın taşına bak, tut ki baktım, uzar gider efkârım, çayır ağlar, çimen ağlar, ben ağlarım, gözlerimin yaşına bak, Ankara Kalesi'nde, Rasattepe'de bir akça şahan gezer dolanır, yaşın yaşın mezarını aranır, şu dünyanın işine bak, Mustafa'm, Mustafa Kemal'im... Attila İLHAN __________________________________________________ ____ ATATÜRK'TEN SON MEKTUP Siz beni hâlâ anlayamadınız Ve anlamayacaksınız çağlarca da... Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u" diyorsunuz Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz. Mustafa Kemal'i anlamak bu değil Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil .. Bırakın o altın yaprağı artık Bırakın rahat etsin anılarda şehitler. Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin . Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin ? Mustafa Kemal'i anlamak yerinde saymak değil Mustafa Kemal'in ülküsü, sadece söz değil .. Bana, muştular getirin bir daha Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan . Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı ? Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı ? Mustafa Kemal'i anlamak avunmak değil Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil .. Hâlâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda Hâlâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz . Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın ! Uluslar, fethine çıkıyor, uzak dünyaların . Mustafa Kemal'i anlamak göz boyamak değil Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil .. Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil . Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar . Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar. Mustafa Kemal'i anlamak ağlamak değil Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil .. Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü Görüyorum ki, hâlâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş Birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken . Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen ? Mustafa Kemal'i anlamak itişmek değil Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil .. Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla . Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister Paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter ! Mustafa Kemal'i anlamak aldatmak değil Mustafa Kemal ülküsü, sadece söz değil ... Halim YAĞCIOĞLU ________________________________________________ ON KASIM'LARDA YÜRÜMEK Atatürk'üm işte 10 Kasım yine Dalgalanır ağaçlarla oğullar Dalgalanır oğullarla nineler Dalgalanır ninelerle genç kızlar Özlemin ta yüreğime işlemiş Seni bulmak, seni görmek için ben Bütün toprakaltıyla barışacağım .. Ereceğim sana usta, barışta, başarıda Öyle Güçlüsün ki Güçleneceğim Öyle yücesin ki, yüceleceğim Düşüne düşüne seni kocaman kocaman Dağlara, dağlara karışacağım .. Ozan mıyım, ordu muyum, su muyum anlaşılmaz Çağlar upuzun allığı yüreğimde ülkünün Sanki bayrak bir kalemdir, sanki gökler bir kağıt Sanki ellerim gece Sanki ellerim gündüz Yazacağım seni daha, bir daha Ben senin ölümünle yarışacağım ... Fazıl Hüsnü DAĞLARCA _______________________________________________ ATAM Bir yüz tanıdım, ruhuma nakşoldu zamanla, Bir yüz ki bütün hatları şimşekle doluydu, Ben yalnız onun resmine daldım heyecanlı, Benden çocuğum yalnız onun şi'rini duydu. Bir hüzne bürünmüştü cenazeyle düğünler, Bir damla yaş olmuştu denizler gözümüzde. Hasretle bakarken gecenin rengine günler, Seyretti yanan gözlerimiz fecri o yüzde. Tarih onun emriyle kımıldandı yerinden, Birkaç yıla toplandı hemen birçok asırlar, İsa eli geçmiş sanılır yurt üzerinden, Gül bahçesi olmuş dün ayak bastığı yerler. Ondan geliyor, her günümüz başka baharsa, Ondandır, ufuklarda ne ürperme, ne gam var. Kalbim nefesim dursa, düşüncem sona varsa, Dünyayı unutsam da unutmam bir Atam var... Faruk Nafiz ÇAMLIBEL __________________________________________________ ____ BÜYÜK MİSAFİR Bir sevinç incilemiş gözleri yaşlar yerine, İzi üstünde gül açmış kapanan her yaranın. Bir bahar yağmuru halinde derinden derine Çağlıyor her yanı alkışla yeşil Marmara'nın. Bu misafirdir, inan memleketin neyse varı, Böyle bir yüz mü görür bir daha fâni ömrün? Gelin ay Bahr-i Muhit'in köpüren dalgaları, Kırk asırlık yolu bir hızda alan Türk'ü görün... Fazıl Hüsnü DAĞLARCA __________________________________________________ ____ GİDİYOR Gidiyor, rastgelemez bir daha tarih eşine, Gidiyor, on yedi milyon kişi takmış peşine. Gidiyor, sonsuz olan kudreti sığmaz akla, Gidiyor, göğsünü çepeçevre saran bayrakla. Gidiyor, izleri üstün birikmiş yaşlar, Gidiyor, yerde kılıçlarla eğilmiş başlar. Gidiyor, harbin o en korkulu aslan yelesi, Gidiyor, sulhun ufuklarda yanan meş&alesi. Yine bir devr açacakmış gibi en başta O var, Hıçkıran seste O var, sessiz akan yaşta O var. Siliyor ruhunun ulviliği fani etini, Çiziyor ufka batan bir güneşin heybetini. Büyüyor, gökten inip toprağa yaklaştıkça, Büyüyor gitgide gözlerden uzaklaştıkça... Orhan Seyfi Orhon __________________________________________________ ____ Onsuz Ah işte duyuyorum mesut günler içinden Sana "Sevimli yüzün asla solmasın" diyen Bütün adınla dolu sevinç şarkıları... Sen öldüğün için mi şimdi bayraklar yarı! Ah işte görüyorum seni gördüğüm günü Altından, alkışlarla geçiyorsun bir tak'ın O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın. Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü... Meğer görecekmişim bir sabah gidişini İstanbul'un önünden son defa geçişini... Bizler seninle nasıl, ah nasıl beraberdik Bizler ki az sıkılsak "O başımızda" derdik Nasıl yok bileceğiz, O güzel güneş yüzü Ana, baba değil bu, bizler Ata öksüzü... Tatmadık, bilmiyoruz bu bambaşka yarayı Öğret bize yarabbi, ah O'nsuz yaşamayı... Ziya Osman Saba ___________________________ ATATÜRK'ÜN SESİ Atatürk'ün sesi Bazen Erzurum Kongresi Bazen Sivas Bazen Anadolu'da sert bir rüzgar .. Atatürk'ün sesi Bazen Ankara'da ilk Millet Meclisi Bazen Orta Anadolu'da kartal Bazen Akdeniz'de tatlı bir rüzgar .. Atatürk'ün sesi Gökyüzünde ak bir bulut Bazen önünde İzmir'e ordular akar Bazen Akdeniz'de bir kartal .. Atatürk'ün sesi Bazen devrimlerin alfabesi Bazen Cumhuriyetin gür sesi Bazen Menemen'de deli bir rüzgar ... Bilgay ESEMENLİ ____________________________________ ATAMA MEKTUP Uygarlık için savaş olur mu? Uygar bir ulusta silah sesi duyulur mu? Söyleyin kardeşlerim, uygarlık bu mu? "Yurtta barış, dünyada barış." diyen Atanın evlatlarıyız. Barışın olmadığı ulusta uygarlık aramayız.. "Gözyaşı, kan" nedir bu Atam? Sen böyle mi bırakmıştın bizleri, Uygarlık derken bunu mu kastetmiştin? Sanmam ki bizi böyle görünce sevinesin, Hiç sanmam uygar olduğumuzu düşünesin! Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmamızı istemiştin. Ya bunu unuttuk, Ya da seni yanlış anladık. Uygarlığı; Irak'ı kan gölüne çeviren, Afrika'daki aç çocukları görmezden gelen, Hiç barış nedir bilmeyen Uluslarda arar olduk.. Sen ki "Yurtta sulh, cihanda sulh" diyordun Atam.. Nereye baksam SAVAŞ, Nereye baksam KAN! Unuttuk birşeyleri, unuttuk Atam... Büşra Dilara KARACA _____________________________________ SEVDADIR Bak çocuğum iyi dinle, Son dersimdir bu sizinle, Avucuna al da bir bak, Üstünde durduğun toprak, Atatürk'ten armağandır, Vazgeçilmez bir sevdadır. Dere, tepe, su, düz bayır, Yeşil ova, sarı bozkır, Çanakkale, Seddilbahir, Her zerresi bir destandır, Atatürk'ten armağandır, Vazgeçilmez bir sevdadır. Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, yeşil Bursa, Edirne, Van, Kars, Ardahan, Uçtan uca bütün vatan, Atatürk'ten armağandır, Vazgeçilmez bir sevdadır. Ülkemizde çağa dönük, Ne var ise hep aydınlık, Bilim, sanat ve hürriyet, Çağdaş laik cumhuriyet, Atatürk'ten armağandır, Vazgeçilmez bir sevdadır. Kaldır da başını bir bak, Gökyüzü ne kadar berrak, Özgürlüğünün simgesi, Ay yıldızlı kızıl bayrak, Atatürk'ten armağandır, Vazgeçilmez bir sevdadır. Hurafeden kurtulduğun Yüzünü güneşe döndüğün, Uygarlığın, özgürlüğün, Ne varsa sahip olduğun, Atatürk'ten armağandır, Vazgeçilmez bir sevdadır. Sakın bunları unutma, Kol kanat ger sen yurduna, Bilmeyene masal gelir, Masal değil, bir destandır, Atatürk'ten armağandır, Vazgeçilmez bir sevdadır... Süleyman Apaydın ________________________________- BEN MUSTAFA KEMAL'İM Ben Mustafa Kemal'im, Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim, Hala en hakiki mürşit değilse ilim, Kurusun damağım dilim, Özür dilerim, Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi.. Özgürlük hala En yüce değer Değilse eğer, Pırangalı kalsın diyorsanız köleler, Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi.. Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı, Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı, Baş tacı edebiliyorsanız Sanatın içine tüküren adamı, Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi.. Yetmediyse acısı şiddetin, savaşın, Anlamı kalmadıysa Yurtta sulh dünyada barışın, Eğer varsa ödülü Silahlanmayla yarışın, Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi.. Özlediyseniz fesi peçeyi, Aydınlığa yeğliyorsanız kara geceyi, Hala medet umuyorsanız Şıhtan, şeyhten, dervişten, Şifa buluyorsanız Muskadan, üfürükçüden Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi.. Eşit olmasın diyorsanız Kadınla erkek, Kara çarşafa girsin diyorsanız Yobazın gazabından ürkerek, Diyorsanız ki okumasın Kadınımız kızımız Budur bizim alın yazımız, Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi.. Fazla geldiyse size Hürriyet, Cumhuriyet, Özlemini çekiyorsanız Saltanatın, sultanın, Hala önemini anlamadıysanız Millet olmanın, Kul olun ümmet kalın, Fetvasını bekleyin şeyhülislamın. Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi... Süleyman Apaydın ____________________________________ GAZİ'YE TARİH O'nu tarihe sorun, yoktur eminim bir eşi, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! Sözü halkın dilidir, gözleri Hakk'ın ateşi, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! Yurdu sarmıştı karanlık, onu yırtıp atan O. Soğuyan kanlara bir başka hararet katan O. Kararan gözleri bir lâhzada aydınlatan O. O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! İnkilâp ordusu nur ordusunun rehberidir, Milletin şehperidir, memleketin şehperidir, O'nu beklerdi vatan bunca zamandan beridir, O güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi! Ayrılıp Çankaya'dan Hazreti Gazi geliyor, Saçının huzmesi zulmetleri ok ok deliyor, Şehre kalbindeki tarihi alıp yükseliyor: "Bu güneş yüzlü, güneş sözlü, güneşler güneşi!" Yusuf Ziya ORTAÇ ____________________________________________ Nedir Sevi ? Öküzsüz toprağı sürüp Aç yorgun dönünce Ekmektir sevi Serptiğin tohum senin Seninse biçeceğin başaklar Topraktır sevi Acıların bölünür Bölünürse ikiye yürek Kadındır sevi Kelepçe olursa biliklerinde çaresizlik Ulaşmak için özgürlüğe Silahtır sevi Dalgalansın diye gönderde Koşmak cepheden cepheye korkusuz Bayraktır sevi Aydınlığa dönüşür karanlık Mavi gözlerine bakınca Ata'dır sevi Mahmut Turgut Not: sevi=aşk __________________________ On Kasım Yıl otuz sekiz, on kasım Perşembe Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar Sarsılıyor İstanbul yedi tepe Yaman esmiş Dolmabahçe'de rüzgar Gerçek olamaz olsa olsa bir düş Dokuzu beş gece Atatürk ölmüş Böyle toptan bir yas nerde görülmüş Beraber ağlıyoruz kurtlar kuşlar Bu memlekette en çok hizmet eden Bu aşk ile dağlara gücü yeten On sekiz milyonun omzunda giden Atam Ankara sırtlarında yatar. Cahit Sıtkı Tarancı ____________________________________________ Başöğretmenim Atatürk benim Başöğretmenim. Ne öğrendimse Ondan öğrendim Baktım ki asker, Ben de askerim, Kars'ta Kore'de Nöbet beklerim... Baktım kürsüde, Nutuk söylüyor, O'nun sesini, Dünya dinliyor. Ne heyecanlı Ne heybetli O, Türk tarihinde En kudretli O. Tarih okudum, Baktım başa O. Her iyi işte, Her savaşta O. Bu devrimleri Hep O düşünmüş, Milleti için, Ağlamış gülmüş. O semamızda Ebedi güneş, O gönlümüzde En harlı ateş. Çocuk kalbimle, İlk O'nu sevdim. Atatürk benim, Başöğretmenim... Tarık Orhan __________________________ Bir Türkü Söylüyorum Gök Mavisi Bir türkü söylüyorum gök mavisi Yıldızlar dolar içime Dağ başını duman almış Uğuldayan rüzgar dinmiş, kesilmiş cihanın nefesi Dokuzu beş geçe Dolmabahçe'de Kemal'im uykuya kalmış Bir türkü söylüyorum gök mavisi Derin olur son uykular uyanılmaz Göklerde gözlerinin aksi Millet yedisinden yetmişine kadar Melül mahzun yollara bakar Hasretine dayanılmaz Bir türkü söylüyorum gök mavisi Ağaçlar çıplak mevsim sonbahar Kahbe felek o gün yürekten güldü Yakından duyuldu toprağın sesi yakından Millet yedisinden yetmişine kadar Yollara döküldü Bir türkü söylüyorum gök mavisi Dağ taş selam durdu, ayağa kalktı toprak Alev alevdi göklerin nefesi Kurtlar kuşlar ağlayarak Yollara döküldü birden Bütün bulutlar o gün al aldı Bir şey eksildi yeryüzünden Millet ardından baka kaldı. Mesut Tarcan ____________________________ Atatürk Bir gün sordum babama, Atatürk neden büyük? Çocuğum dedi bana, Onu seviyor her Türk. Onu biz değil yalnız Üstün tanır her millet. En büyük eseridir, Kurduğu Cumhuriyet. Çok kötü bir zamanda, Uçurumdaydı vatan. O büyük kahramandı, Yurdumuzu kurtaran. Kalbimiz sevgi dolu, Yol gösteren O, Türk'e. Yolumuz O'nun yolu, Saygı duy Atatürk'e. İ.Hakkı Talas _______________________________________________ Mustafa Kemal Atatürk Canımız kanımız feda vatana Kurtardı vatanı Mustafa Kemal Minnettar bu ülke şehit yatana Kurtardı vatanı Mustafa Kemal Nice padişahlar sultanlar şahlar Etrafımızı bir bir sardı düşmanlar Durmadı yıllarca kanlı savaşlar Kurtardı vatanı Mustafa Kemal Düşmanla bir olup kurşun sıkandan Kahraman Ataya karşı çıkandan Kendi ülkesini içten satandan Kurtardı vatanı Mustafa Kemal En güçlü kahraman Kemal paşamız Türk lük ateşiyle yanar bağrımız Kızıl gökte parlar al bayrağımız Kurtardı vatanı Mustafa Kemal Şahlandı Mustafa Kemal Atatürk Gururla savaştı asil soylu Türk Bükülmedi bileği hep başı dimdik Kurtardı vatanı Mustafa Kemal Hacer Alioğlu Bu mesaj Can tarafından düzenlendi (07-04-2009 12:08 GMT+2 saat, ago)
__________________
evet ne var güLen maskeLerin arkasında ağLarken yakaLandım evet ne var hem oyundum hem oyunumu bozandım evet ne var yüzLerce kez seviLdim aLdatıLdım evet ne var kimi zaman asi kız, kimi zaman poLyannaydım evet ne var kimi zaman sımardım sımartıLdım. evet ne var çamurdan insanLar, sana |
|||||||