[Kayıt ol]   [Şifremi unuttum!
Kullanıcı adım:   Parolam:  
 
Yazar Mesaj   #17509  27-09-2009 14:41 GMT+2 saat  

ahmet





Tecrübe Puanı.: 0%
Ruh Hali: Belirtilmedi.
Mesaj
Şehir:
Ülke:
Meslek:
Yaş:
Facebook'ta Paylaş
Batıcılık, bir diğer adı da Garbçılıktır. 18. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunda ortaya çıkmış bir siyasi görüşün adıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı karşısında geri kalmış olduğunu vurgulayarak, devletin devamlılığı için her tür alanda Batı medeniyetinin örnek alınmasını ve Avrupa devletleri ile yakın ve iyi ilişkiler kurulmasını zorunlu kılar. Batıcılık özellikle Osmanlıcılık ile birçok alanda benzerlik taşır ve bu yüzden onunla birlikte aynı görüşün iki farklı görünümü olarak da adlandırılmıştır. Gerçekten de batıcı olarak adlandırılan birçok kişi, aynı zamanda Osmanlıcılığı da savunuyorlardı. Buna rağmen batıcılığın İslamcılık ve Türkçülük üzerinde de önemli etkileri olmuştur. Atatürk İnkılapları halen bazı kişilerce batıcılığın cumhuriyet dönemindeki devamı olarak görülmektedir.
I. Meşrutiyet, Batılılaşma hareketlerinde bir dönüm noktasını teşkil eder. Bu akımın etrafında toplananlar, fikirlerini çoğunlukla "İçtihad" dergisinde ortaya atmıştır. Batıcılara göre Osmanlı Devleti'nin en büyük problemi Batılı olmamaktan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla tek kurtuluş yolu vardır o da bu yüzyılın fikir ve ihtiyaçlarına uygun medenî bir devlet ve millet halini almaktır. Yani ilmî manasıyla "Garplılaşmaktır", "Nur ondadır." Ona gitmek mecburidir. "Çünkü ona karşı çıkacak ikinci bir medeniyet yoktur."
Batıcılık düşüncesini benimseyen insanlar kendi aralarında da tam bir uyum göstermemişlerdir. Çünkü batılılaşmayı isteyen iki grup vardır ve bu iki grup karşı fikirdedirler. Birinci grubun lideri Abdullah Cevdet’tir ve batının “bir gül olduğunu ve bu gülü dikenleriyle benimsememiz gerektiğini” savunur. İkinci grup ise Celal Nuri ve arkadaşlarıdır. Celal Nuri’nin Batı düşüncesi ise “batının sadece ilmini, teknolojisini almamız gerektiğini, Osmanlı Devleti hakkında düşmanca duygular besleyen Batıya, kültürel açıdan karşı çıkılmasının gerektiğini" savunur.
Batı düşüncesinde o zamanın yapılamaz denebilecek fikirleri de vardır.
Bunlar; padişahın tek eşli olması, fesin atılarak yerine şapkanın getirilmesi, mevcut alfabenin yerine ilim alfabesinin(Latin) getirilmesi ( -ki Türkçe’nin bir ilim dili olmasının en önemli etkeni ve kanıtıdır da), okuyuculuk, falcılık, üfürükçülük vb. davranışların yasaklanması, medreselerin kapatılarak batı tipindeki modern ilimlerin öğretildiği kolejlerin açılması, tekke ve zaviyeler kapatılmıştır.
Batılılaşmanın, Osmanlı aydınları tarafından yanlış anlaşılması sonucu onların ilimlerini, teknolojilerini alması gerekirken, kültürlerini alıp getirmeleri (giyim tarzları, yemek tarzları, yaşam tarzları) Osmanlıda taklitçiliği ön plana çıkarmıştır. Atatürk batılılaşmayı en iyi anlayan Türk’tür ve Radikal değişikliklerin sonucunda Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk adımları atılmıştır.

__________________
Çevirimiçi durumu   

HUZURİSTAN - Temiz Bilgi
2025-12-05 19:55
Fatal error : Shield protection activated, please retry in 81 seconds...
After this duration, you can refresh the current page to continue.
Last action was : Hammering