[Kayıt ol]   [Şifremi unuttum!
Kullanıcı adım:   Parolam:  
 
Yazar Mesaj   #15767  31-08-2009 15:11 GMT+2 saat  

Can


Admin


Tecrübe Puanı.: 100%
Ruh Hali: Neutral
Mesaj 5381
Şehir: Huzuristan
Ülke:
Meslek: Webmaster
Yaş: 33
Facebook'ta Paylaş
Kel Hasan'ın Tiyatrosu

Oruç bozduran şakalar
"Ben eskiden Gül Hasan'dım. Bir gün Çamlıca Tepesi'nde şiddetli bir sonbahar rüzgarına tutuldum. Yapraklarım döküldü. Kel kaldım." Burnu basıktı. Tiyatrosuna gidenleri bu basık burun da güldürür, Kel Hasan hemen tekerlemesini savururdu:
"Küçüklüğümde annem yine bir gün beni beşiğime koymuştu. Mangalın yanında evin tekir kedisi uyuyordu. Muziplik bu ya, kuyruğunu çekerek uyandırmak istedim. Evvela annemi uyutmam lazımdı. Uyur gibi yaptım, zavallı valide hanım inandı. Ninnisini yavaş yavaş hafifleterek odadan çıktı. Ben de hemen beşikten indim. Hınzır kedi de beni uyutmuyor mu imiş. Ben yanına yaklaşmadan başladı kaçmaya. Ben de bir kere niyet etmiştim onun kuyruğunu çekmeye, düştüm peşine. O kaçar, ben kovalarım. Odadan derken sofadan, sonra alt kata. Haydi kapıdan bahçeye. Komşu duvarını birlikte aştık. Başka komşuların duvarlarını daha. Kedi baktı ki benden kurtuluş yok. Fakat yine de teslim olmadı. Kediliğini gösterdi. Yüksek bir ağaca tırmanıp, yukarıdan bana miyavlamaya başladı. Kel kafam iyice kızdı, ağaca tırmanmak istedim. Mümkün değil. Başladım ben de ona nanik yapmaya. Ne kadar mı? Tam bir sene boyunca. Annem, babam beni arayıp durmuşlar. Tam bir sene sonra buldular. Bulunca da zor tanıdılar. Kediye nanik yapmaktan burnum yassılaşmamış mı? Yaşımı mı soruyorsunuz? Henüz 6 aylık idim."

Ortaoyunu, Ramazan eğlencelerinin belki de belkemiği idi. Büyükler Karagöz oyunlarına pek rağbet etmezlerdi. Karagöz, çocukların oyunu idi. Bir de tiyatrolardan uzak semtlerde oturanlar Karagöz'e giderlerdi. Kel hasan, ortaoyununun en namlılarından biri idi. Tiyatrosuna kibar sınıfın hanımları da özel arabalarıyla gelirdi. Şüphesiz o devirde kadın-erkek bir arada oturmazlardı. Kadınlar için kafesli localar vardı. Kadınlar oyunu bu kafesler arkasından seyrederlerdi. Gençliğimde Kızıltoprak taraflarında yoğurtçuluk yapan Kel Hasan, daha sahneye çıkmadan evvel, sesi ile seyircileri güldürürdü. Hele de elinde uzun sarıklı süpürge ve gaz tenekesi ile görününce, kahkahalar tiyatro binasından dışarı kadar taşardı.
Tiyatronun kapısına, "Komik-i Şerih-i Hasan Efendi" diye yazılı bir levha astırırdı ama halk onu "Kel Hasan" olarak tanırdı. Başında gerçekten hiç saç yoktu. Dazlaktı kafası. Saçsız başına giydiği kırmızı fes bile, görenleri daha ilk anda güldürürdü. Tam kırmızı ve uzunca olan fesinin püskülü, biraz öne doğru eğik olarak daima dik dururdu. Halkın kendisine taktığı "Kel Hasan" isminden pek memnun değildi. Bunun için, oynadığı ortaoyunlarının çoğunda bir punduna getirip, şu nükteyi savururdu:

Sabah Gazetesi 2007 Ramazan Sayfalarından alınmıştır.

__________________

FORUMUMUZ VE LİNKLERİMİZ HERKESE AÇIK! BİZE DESTEK VERENLERE TEŞEKKÜRLER!
HER TÜRLÜ KONUDA İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ!
FACEBOOK http://www.facebook.com/huseyincancalisan

LimeWire Çalışan Sorunsuz Sürüm Burada!
İnternet Download Manager 5.19 Full Crack % 100 Çalışıyor Denendi
TIKLA İNDİR!!
Kullanıcın Sayfasını Ziyaret Et Gender_Bay Çevirimiçi durumu