| Yazar | Mesaj #13665 22-04-2009 23:46 GMT+2 saat | |||||||
|
| Tecrübe Puanı.: 96% |
Ruh Hali: Neþeli
|
| Mesaj 4213 |
| Şehir: istanbul |
Ülke: ![]() |
| Meslek: gecelerin adamı :)) |
| Yaş: 37 |
Hüsn ü Aşk mesnevisini olayların başlangıcından, gelişimine ve sonuna kadar ana başlıklarıyla özet niteliğinde bir inceleme :
1. Allah’a övgü kısmıdır. Şair Allah’a şükreder, Allah’a şükredilmesi gerektiğini ve kendisinin de bu bölümü şükür için ayırdığını söyler.(1-18)
2. Peygamber Hazret-i Muhammed’in Vasıflarına Dair Na’t-ı Şerif(19-42)
3. Peygamberin Şerefli Miracı ve Apaçık Mucizelerinin Hikayesi: Klasik mesnevilerde peygamber övüldükten sonra şairin tercihine göre onun mucizeleri veya en büyük mucizesi olan miracı anlatılır. (43-136)
4. Hüdavendigar (Mevlana) Hazretlerinin Şerefli Vasıflarına Dair(137-154)
5. Kendi Rehberine Dair: Bu bahsi tamamlamasına sebeb olan kişinin babası Reşit Efendi olduğunu, babasının mevlevi tarikatine bağlı olduğunu ve kendisine babasının şiir yazmayı öğrettiğini söyler.(155-172)
6. Kitabı Yazmanın Sebebine Dair: Bu kısımda şair, kendisinin samimi bir mecliste yer aldığını, fakat bu meclis dostlarının Nabi ve eseri “Hayrabad” a ayrı bir değer vererek bu esere nazire yazmanın ihtimali olmadığını, kimsenin bunu yapamayacağını söylemelerine kızarak eserini yazmaya karar verdiğini ifade eder. Ayrıca şair burada kendi şiir anlayışını ve şairlerin nasıl olması geretiğini söyleyerek bir nevi şiir poetikasını açıklamıştır. (212-213 217-220)
Merd ana denir ki aça nevrah
Erbab-ı vukufu ede agah
Olmaya sözü bedihi-i tam
Ede nice tecrübeyle itmam
Diyerek yeni bir yol açana, sanat erbabına bir şey öğretene adam deneceğini; (şairin) sözünde tam bir açıklık olmaması gerektiğini, birçok eksikliği tecrübeyle tamamlaması gerektiğini söyler.
Ayrıca yine bu bölümde Nabi ve Hayrabad’ı küçümser adeta hakaret eder.(204-211) daha sonra da özür diler.(215-216)
7. Muhammet Oğulları Destanının Başlangıcı(240-253)
8. Meclisleri(254-262)
9. Avlanmaları(263-270)
10. Baharları: Çok güzel bir bahar tavsiri vardır. Fakat Muhabbet Oğulları baharın farkında değildirler. Çünkü kendi gönüllerinin derdine düşmüşlerdir. (271-287)
11. Tuhaf Bir Hadise: Bir gece tüm âlemde bir fırtına, bir sarsıntı yaşanır. O gece her yerde tuhaf olaylar olur.(288-299)
12. Hüsn ve Aşk’ın Doğuşu: O gece iki asilzade doğar. İşte tüm o tuhaflıkların sebebi budur. Kız Hüsn, oğlan ise Aşk’tır. Felek bu iki çocuğun belesıdır. (300-311)
13. Hüsn ile Aşk’ın Nişanlanmaları: Kabilenin büyükleri bu iki çocuğu nişanlarlar.(312-315)
14. Aşk’ın beşikte Dinlenmesi(316-318)
15. Tardiyye: aşk beşikte iken dadısı ona bu şiiri okurmuş.
16. Sözün Tamamlanması(319-330)
17. Hüsn’ün Beşikte Dinlenmesi(331-337)
18. İlk Hadiselerin Ortaya Çıkışı: Bir anda aradan yıllar geçer ve bu iki çocuk okula gitme yaşına gelirler.(338-342)
19. Edeb Mektebinde Sınıf Arkadaşı Olmaları: Edeb Mektebi sembolik olarak dergahı temsil etmektedir. Hocaları Molla Cünun’dur. Bu iki gencin birbirlerine aşık olmaları gül ile bülbül hikayesine atıf yapılarak anlatılmıştır.(343-357)
Birşahta iki gonce-i gül
Birbirlerine olurdu bülbül
20. Molla Cünun’un Vasıfları: Molla Cünun mürşidi sembolize eder. (358-374)
21. Hüsn’ün Aşk’a Aşık Olması: Aslında bu toplumda doğru karşılanmayan bir durumdur. Bir kızın bir erkeğe aşık olması durumunu şair, Züleyha’nın Yusuf’a aşık olmasına benzetmektedir. Ayrıca Hüsn için sevgili olacak yerde aşık, Azra olacak yerde Vamık olmasına benzetmiştir.(375-384)
22. Sevişmeleri: Bu dönem islamiyetin ağır etkisine rağmen aşkları ortaya çıkar. Ne kadar belli etmek istemezse de kimi zaman Hüsn’ün duyguları ortaya çıkıyor. Aslında Aşk da Hüsn’e karşı derin duygular beslemektedir. Fakat o sadece boynunu eğmeyi tercih eder.(385-418)
23. Hüsn’e Dair(419-474)
24. Aşk’a Dair(475-529) Hüsn ve Aşk’a dair bölümleri oldukça uzun detaylı tasvirlerin olduğu bölümlerdir. Şair bu bölümde divan edebiyatının tüm mazmunlarını kulanmıştır.
25. Saki’ye Hitab(530-541)
26. Hüsn’ün Arasıra Aşk’ın Yalnız Olduğu Yere Gelmesi:(542-580) Hüsn geceleri Aşk’ın yalnız olduğu yerlere gelir, yalnızca ona belli etmeden Aşk’ı seyretmeyi tercih ederdi.
27. Bahara Dair:(542-629)Çok güzel bir bahar tasviri vardır. Yeni bir söyleyişle, Divan edebiyatı mazmunları farklı bir boyutta kullanılarak bir atmosfer yaratılmıştır.
28. Manâ Mesiresini Seyretmek için Dışarı Çıkmaları: (630-632) Bu bahar tasvirinden sonra manâ mesiresi adı verilen bahçeyi seyretmeye gelen çiftler anlatılır.
29. Manâ Mesiresine Dair: (633-674) Burası o kadar güzel bir bahçedir ki cennet gibi tasvir edilir.
30. Feyz Havuzuna Dair (675-685)
31. Mesirenin sofracıbaşısı olan Sühan’ın Hikayesi: (686-707) Sühan aziz bir kişidir. Bu beyitlerle aslında şair Sühan’ın sırrını açıklamış ve hikayedeki önemini belli etmiştir.
Hem mes’ele, hem kitab-ı münzel hem mucize, hem nebiyy-i mürsel diyerek Sühan’ın kutsal bir varlık olduğunu vurgulamıştır.
32. Başka Bahisler: Devrin şairlerine dair eleştirilerde bulunduğu bölümdür.(708-726)
33. Başka Bir Zümre(727-738)
34. Sözün Varlığı Hakkında İlk Bahis(739-754)Sözün bolluğunu anlattığı bölümdür. Şair olay oldukça sözün tükenmeyeceğini, yeni mazmunların her zaman ortaya çıkabileceğini söyler
35. Sözün Lüzumu Hakkında İkinci Bahis(755-766)
36. Bu Lüzumun Herkes İçin Olduğuna Dair Üçüncü bahis(767-772)
37. Şairliğin Ne Olduğuna Dair(773-793)
38. Sözün Tamamlanması(794-800)
39. Sühan’ın Onların Arasıra Aracı Olması (801-829) Sühan bu iki sevgilinin birbirlerini sevdiklerini anlar. Hüsn’e acır ve onlara yardımcı olacaktır. Hüsn’e kendisinin sözünü dinlemesini, kendisinin ona yardımcı olacak dost olduğunu, bir dostsuz bu yolda yürümenin mümkün olmadığını söyler. Burada vuslatın ancak bir dostla mümkün olabileceğini söylemesi yine sühan’ın vasfını gösterir.
40. Sakiye Hitab(830-839)
41. Hayret’in Ortaya Çıkması ve Sohbetlerine Mani Olması: (840-850) Hayret kabilenin önde gelenlerinden gamsız bir delikanlıdır. Hüsn ile Aşk’ı ayırmak istiyor. Hüsn ay yani dişi, Aşk güneş yani erkektir.
42. Hüsn’ün Hayal Kurması: (851-852)Hüsn Hayret’le kavga etmek istiyor.
43. Sühan’ın Nasihat Vermesi:(853-863)Sühan Hüsn’e nasihat veriyor ve eğer Aşk’la iyi geçinmek istiyorsa Hayret’le savaşmamasını, Sühan’ın onlara yardımcı olabileceğini, mektup taşıyabileceğini söylüyor.
44. Hüsn’ün Aşk’a Mektubu: (864-913)Bu mektupta Hüsn Aşk’tan eğer o da kendisine karşı birşeyler hissediyorsa, belli etmesini, kabilenin onlara dayanamayıp izin vereceğini söylüyor.
45. Sühan’ın Mektubu Aşk’a Götürmesi: (914-925)Sühan Aşk’ı Hüsn seni unuttu diye kandırır. Aşk düşüp bayılır. Duyguları meydana çıkar. İşin aslını öğrenince hemen Hüsn’e mektup yazar.
46. Aşk’ın Mektubu: (926-967) Aşk aşıklığını itiraf eder. Susmasının nedeninin ayrılığa üzülmesi olduğunu söyler ve Hüsn’nün her dediğini yapacağına söz verir.
47. Hüsn’ün Dadısı İsmet’e Dair(968-980)
48. İsmet’in Hüsn’ün Kederini Anlaması(981-1000)
İsmet’in Çare Düşünmesi(1001-1011)
49. İsmet’le Hüsn’ün Konuşması(1012-1027) İsmet nasihat verir ve Hüsn’ün sırrını söylememesini, gönül aynasını bulandırmamasını söyler.
50. Hüsn’ün İsmet’e Cevap Vermesi(1028-1039) Hüsn bu derde düşünce ister istemez gönül aynasının bulandığını söyler.
51. İsmet’in Başka Bahane Bulması(1040-1047) ondan kız gibi davranmasını, ağır olmasını ister.
52. Hüsn’ün Başka Düşüncesi(1048-1057) sevgilinin adını ağıza almamayı zulüm olarak nitelendiriyor ve şöyle diyor;
hey bu ne sitemdir Allah Allah
Hem ateşe yan hem etme eyvah
53. İsmet’in Israrı(1058-1060)
54. Hüsn’ün Sükun Bulması(1061-1062)
55. Sühan’ın Aşk’a Haber getirmesi(1063-1069) Aşk’ı haberdar eder ve erkekçe davranmasını söyler.
56. Aşk’ın Hali
57. Hadisenin Devamı ve Aşk’ın Hüsn’ün sevdasıyla Mecnun Olması
58. Aşk’ın İnlemesi
59. Tardiyye
60. Aşk’ın Lalası Gayret’e Dair(1119-1126)
61. Gayret’in Aşk’ı Azarlaması
62. Aşk’ın Cevabı
63. Gayret’in Cevabı
64. Aşk’ın Cevabı
65. Gayret’in Cevabı
66. Aşk’ın Cevabı
67. Başka Bahane bulması
68. Aşk’ın Üzülmesi
69. Gayret’in Aşk’a Uyması(60.-69. bölümlerde Aşk kendi derdini anlatır ve sonunda Gayret’i de kendine uydurur.)
70. Aşk’ın Hüsn ile Evlenmeye Talib Oluşu(1187-1197) bu bölüm tasavvufi açıdan önemlidir.
71. Kabilenin “ne zahmetsiz hazine” diye alay etmesi
72. Aşk’ın Kabileye yalvarışı
73. Kabilenin Şifa verici cevabı(1227-1238) Bu bölümde vuslatın zorluğundan bahsediliyor.
74. Aşk’ın Belaları Kabulü
75. Aşk’ın Diyar-ı Kalbe yolculuğu ve Orada Başına Gelenler
76. Kuyuyla Dev ve Aşk’ın başından Geçenler: Burada 1282. beyitte Hüsn Anka’ya benzetiliyor
77. Aşk’ın Perişanlığı
78. Devin onları Hapsetmesi
79. Sühan’ın Yetişmesi(1298-1319) Sühan: Hızır ihtiyar kılığında
80. Aşk’ın Gam Harabelerine Gidişi
81. Geceye ve Kışın Şiddetine Dair(1325-1371) çok güzel bir tasvir var. Aşk’ın perişanlığını ve yolun zorluğunu gösteriyor.
82. Aşk’ın Şaşkınlığı
83. Cadının Büyüsüne Dair
84. Cadının Aşk’a Kendini Göstermesi
85. Aşk’ın Halinin Perişanlığı
86. Cadının Aşk’ı Asması
87. Sühan’ın Yetişmesi
88. Tardiyye
89. Sühan’ın Müjde Vermesi: Kılıç ve at olağanüstü unsurdur, tılsımlıdır. Hüsn tarafından Sühan’ın vasıtasıyla Aşk’a gönderilmiştir.
90. Kılıca Dair
91. Ata Dair
92. Aşk’ın Uzaklık belasından Sıkıntı Çekmesi(1513-1527) Aşk uzaklıktan bıkar. Ümidini keser, bazen de can korkusuna düşer. Bu surada Gayret ona destek olur. Bu bölümde Gayret’in söylediği bölümler tasavvufu yansıtır.1525-1526
93. Aşk’ın Vahşi Hayvanlarla, Devle ve Gülyabani ile Mücadelesi
94. Sakiye hitap
95. Aşk’ın Yolunun Ateş Denizine Uğraması
96. Hasbihal: Aşk Allah’a dua eder.1578. beyitte Allah’tan Ümit kesilmeyeceğini söylüyor.
97. Aşk’ın Aşkar ile Konuşaması ve Başından Geçenler: Aşk’ın bu denizden nasıl geçeceğini bilmediği için canı sıkılır. Bunun Üzerine Aşkar dile gelir. Onunla konuşur.
98. Ateşe Dair(1587-1603)
99. Aşk’ın Çin Sahiline Varması
100. Tardiyye
101. Sühan’ın Papağan Kıyafetinde Haber Getirmesi(1617-1625)
102. Aşk’ın Hüşruba’ya Aşık olması: Hüşruba nefsi simgelemektedir. Hüşruba Aşk’ı içki meclisine davet eder.
103. İçki Meclisi
104. Aşk’ın Başına Gelenler: Aşk sabah olunca, Hüşruba’nın kılıcı alıp onu terk ettiğini fark eder. Aşk’ın ne yolculuğa ne de gurbete tahammülü vardır. Çünkü o Hüşruba’yı Hüsn zannetmiştir.(1675-1685)
105. Sühan ‘ın Sülün Kıyafetinde Haber getirmesi
106. Zat’üs-Süver Kalesine Dair(1704-1724)
107. Aşk’ın O Kalede Başına Dönmesi
108. Aşk’ın Allah’a Yalvarması(1739-1756) Aşk Hüsn’e duyduğu hasretten hoşnuttur. Fakat ayrılıktan şikayet etmektedir.
109. Sühan’ın Bülbül Kıyafetinde Haber Getirmesi
110. Aşk’ın Yolun Sonsuzluğuna Sızlanması
111. Bitkinliğin Aşk’ı Sarması(1822-1844)
Siması görünse etsen im’an
Cem olmuş idi ademle imkan
Kim görse bunu ederdi ikrar
Kim ola bekaa fenada der-kar
112. Aşk’ın Yaya Kalması ve Perişanlığının Sonu
113. Ayağı Uğurlu Sabaha Dair
114. Sühan’ın Tabib Kıyafetinde gelmesi
115. Aşk’ın Kendine gelmesi ve Sühan’ın Kaybolması
116. Sakiye Hitab
117. Aşk’ın Diyar-ı Kalbe varışı ve Oranın Acaiblikleri (1920-1942)
118. Nur Müjdelerinin gelmesi
119. Aşk’ın ve Sühan’ın Hüsn’ün Sarayına Gelişi (1963-1975)
120. Gizli Sırların Ortaya Çıkışı (1976-2000) Bu bölümde sır perdesi aralanır ve gerçek ortaya çıkar. Belki de eserin en can alıcı beyitleri Galib’in dilinden dökülür.
1999- Kim Aşk Hüsün’dür ayn-i Hüsn Aşk
Sen Rah-ı galatta eyledin meşk
121. Sühan’ın Aşk’ı Hayret’in Eline Teslim Etmesi ve Onu Vuslat Haremine götürmesi
122. Şairane övünme (2009-2022)
123. İşin Doğrusu ve Kitabın sonu (2023-2041)
124. Bitiriş Tarihi (2041
Gonca Kuzay
Hüsn ü Aşk Hakkında
Şeyh Galib eserini 26 yaşındayken, Divan’ını yazdıktan iki yıl sonra sadece altı ay gibi kısa bir sürede meydana getirmiştir. Bu eser onun en önemli eseridir. Klasik Türk Edebiyatı’nda Şeyh Galib’e ayrı bir önem verilmesine neden olmuştur.
Eser aruzun mef’ulü fe’ilatün fe’ulün kalıbıyla yazılan 2101 beyitten oluşmaktadır. Mesnevi şeklinde düzenlenmiştir.
Hüsn ü Aşk tasavvuf felsefesini anlatan alegorik bir mesnevidir. Eser “mecaz hakikatin köprüsüdür.” felsefesi üzerine kurulmuştur. Tasavvuftaki dervişin vahdete ulaşabilmek için çıktığı yolculuk, bu yolculuktaki tüm engellerle mücadele ederek sonunda vuslata ulaşması, bu yolculuğun sonunda kendini olgunlaştırması ve vahdete kavuşması, alegorik bir tarzda, Hüsn’ün Aşk’a kavuşmak için çıktığı yolculukla anlatılmıştır.
Bu açıdan Hüsn ü Aşk, tüm kahramanlarıyla, tüm nesneleriyle ve de tüm mekanlarıyla tasavvufi birer semboldür.
1. Allah’a övgü kısmıdır. Şair Allah’a şükreder, Allah’a şükredilmesi gerektiğini ve kendisinin de bu bölümü şükür için ayırdığını söyler.(1-18)
2. Peygamber Hazret-i Muhammed’in Vasıflarına Dair Na’t-ı Şerif(19-42)
3. Peygamberin Şerefli Miracı ve Apaçık Mucizelerinin Hikayesi: Klasik mesnevilerde peygamber övüldükten sonra şairin tercihine göre onun mucizeleri veya en büyük mucizesi olan miracı anlatılır. (43-136)
4. Hüdavendigar (Mevlana) Hazretlerinin Şerefli Vasıflarına Dair(137-154)
5. Kendi Rehberine Dair: Bu bahsi tamamlamasına sebeb olan kişinin babası Reşit Efendi olduğunu, babasının mevlevi tarikatine bağlı olduğunu ve kendisine babasının şiir yazmayı öğrettiğini söyler.(155-172)
6. Kitabı Yazmanın Sebebine Dair: Bu kısımda şair, kendisinin samimi bir mecliste yer aldığını, fakat bu meclis dostlarının Nabi ve eseri “Hayrabad” a ayrı bir değer vererek bu esere nazire yazmanın ihtimali olmadığını, kimsenin bunu yapamayacağını söylemelerine kızarak eserini yazmaya karar verdiğini ifade eder. Ayrıca şair burada kendi şiir anlayışını ve şairlerin nasıl olması geretiğini söyleyerek bir nevi şiir poetikasını açıklamıştır. (212-213 217-220)
Merd ana denir ki aça nevrah
Erbab-ı vukufu ede agah
Olmaya sözü bedihi-i tam
Ede nice tecrübeyle itmam
Diyerek yeni bir yol açana, sanat erbabına bir şey öğretene adam deneceğini; (şairin) sözünde tam bir açıklık olmaması gerektiğini, birçok eksikliği tecrübeyle tamamlaması gerektiğini söyler.
Ayrıca yine bu bölümde Nabi ve Hayrabad’ı küçümser adeta hakaret eder.(204-211) daha sonra da özür diler.(215-216)
7. Muhammet Oğulları Destanının Başlangıcı(240-253)
8. Meclisleri(254-262)
9. Avlanmaları(263-270)
10. Baharları: Çok güzel bir bahar tavsiri vardır. Fakat Muhabbet Oğulları baharın farkında değildirler. Çünkü kendi gönüllerinin derdine düşmüşlerdir. (271-287)
11. Tuhaf Bir Hadise: Bir gece tüm âlemde bir fırtına, bir sarsıntı yaşanır. O gece her yerde tuhaf olaylar olur.(288-299)
12. Hüsn ve Aşk’ın Doğuşu: O gece iki asilzade doğar. İşte tüm o tuhaflıkların sebebi budur. Kız Hüsn, oğlan ise Aşk’tır. Felek bu iki çocuğun belesıdır. (300-311)
13. Hüsn ile Aşk’ın Nişanlanmaları: Kabilenin büyükleri bu iki çocuğu nişanlarlar.(312-315)
14. Aşk’ın beşikte Dinlenmesi(316-318)
15. Tardiyye: aşk beşikte iken dadısı ona bu şiiri okurmuş.
16. Sözün Tamamlanması(319-330)
17. Hüsn’ün Beşikte Dinlenmesi(331-337)
18. İlk Hadiselerin Ortaya Çıkışı: Bir anda aradan yıllar geçer ve bu iki çocuk okula gitme yaşına gelirler.(338-342)
19. Edeb Mektebinde Sınıf Arkadaşı Olmaları: Edeb Mektebi sembolik olarak dergahı temsil etmektedir. Hocaları Molla Cünun’dur. Bu iki gencin birbirlerine aşık olmaları gül ile bülbül hikayesine atıf yapılarak anlatılmıştır.(343-357)
Birşahta iki gonce-i gül
Birbirlerine olurdu bülbül
20. Molla Cünun’un Vasıfları: Molla Cünun mürşidi sembolize eder. (358-374)
21. Hüsn’ün Aşk’a Aşık Olması: Aslında bu toplumda doğru karşılanmayan bir durumdur. Bir kızın bir erkeğe aşık olması durumunu şair, Züleyha’nın Yusuf’a aşık olmasına benzetmektedir. Ayrıca Hüsn için sevgili olacak yerde aşık, Azra olacak yerde Vamık olmasına benzetmiştir.(375-384)
22. Sevişmeleri: Bu dönem islamiyetin ağır etkisine rağmen aşkları ortaya çıkar. Ne kadar belli etmek istemezse de kimi zaman Hüsn’ün duyguları ortaya çıkıyor. Aslında Aşk da Hüsn’e karşı derin duygular beslemektedir. Fakat o sadece boynunu eğmeyi tercih eder.(385-418)
23. Hüsn’e Dair(419-474)
24. Aşk’a Dair(475-529) Hüsn ve Aşk’a dair bölümleri oldukça uzun detaylı tasvirlerin olduğu bölümlerdir. Şair bu bölümde divan edebiyatının tüm mazmunlarını kulanmıştır.
25. Saki’ye Hitab(530-541)
26. Hüsn’ün Arasıra Aşk’ın Yalnız Olduğu Yere Gelmesi:(542-580) Hüsn geceleri Aşk’ın yalnız olduğu yerlere gelir, yalnızca ona belli etmeden Aşk’ı seyretmeyi tercih ederdi.
27. Bahara Dair:(542-629)Çok güzel bir bahar tasviri vardır. Yeni bir söyleyişle, Divan edebiyatı mazmunları farklı bir boyutta kullanılarak bir atmosfer yaratılmıştır.
28. Manâ Mesiresini Seyretmek için Dışarı Çıkmaları: (630-632) Bu bahar tasvirinden sonra manâ mesiresi adı verilen bahçeyi seyretmeye gelen çiftler anlatılır.
29. Manâ Mesiresine Dair: (633-674) Burası o kadar güzel bir bahçedir ki cennet gibi tasvir edilir.
30. Feyz Havuzuna Dair (675-685)
31. Mesirenin sofracıbaşısı olan Sühan’ın Hikayesi: (686-707) Sühan aziz bir kişidir. Bu beyitlerle aslında şair Sühan’ın sırrını açıklamış ve hikayedeki önemini belli etmiştir.
Hem mes’ele, hem kitab-ı münzel hem mucize, hem nebiyy-i mürsel diyerek Sühan’ın kutsal bir varlık olduğunu vurgulamıştır.
32. Başka Bahisler: Devrin şairlerine dair eleştirilerde bulunduğu bölümdür.(708-726)
33. Başka Bir Zümre(727-738)
34. Sözün Varlığı Hakkında İlk Bahis(739-754)Sözün bolluğunu anlattığı bölümdür. Şair olay oldukça sözün tükenmeyeceğini, yeni mazmunların her zaman ortaya çıkabileceğini söyler
35. Sözün Lüzumu Hakkında İkinci Bahis(755-766)
36. Bu Lüzumun Herkes İçin Olduğuna Dair Üçüncü bahis(767-772)
37. Şairliğin Ne Olduğuna Dair(773-793)
38. Sözün Tamamlanması(794-800)
39. Sühan’ın Onların Arasıra Aracı Olması (801-829) Sühan bu iki sevgilinin birbirlerini sevdiklerini anlar. Hüsn’e acır ve onlara yardımcı olacaktır. Hüsn’e kendisinin sözünü dinlemesini, kendisinin ona yardımcı olacak dost olduğunu, bir dostsuz bu yolda yürümenin mümkün olmadığını söyler. Burada vuslatın ancak bir dostla mümkün olabileceğini söylemesi yine sühan’ın vasfını gösterir.
40. Sakiye Hitab(830-839)
41. Hayret’in Ortaya Çıkması ve Sohbetlerine Mani Olması: (840-850) Hayret kabilenin önde gelenlerinden gamsız bir delikanlıdır. Hüsn ile Aşk’ı ayırmak istiyor. Hüsn ay yani dişi, Aşk güneş yani erkektir.
42. Hüsn’ün Hayal Kurması: (851-852)Hüsn Hayret’le kavga etmek istiyor.
43. Sühan’ın Nasihat Vermesi:(853-863)Sühan Hüsn’e nasihat veriyor ve eğer Aşk’la iyi geçinmek istiyorsa Hayret’le savaşmamasını, Sühan’ın onlara yardımcı olabileceğini, mektup taşıyabileceğini söylüyor.
44. Hüsn’ün Aşk’a Mektubu: (864-913)Bu mektupta Hüsn Aşk’tan eğer o da kendisine karşı birşeyler hissediyorsa, belli etmesini, kabilenin onlara dayanamayıp izin vereceğini söylüyor.
45. Sühan’ın Mektubu Aşk’a Götürmesi: (914-925)Sühan Aşk’ı Hüsn seni unuttu diye kandırır. Aşk düşüp bayılır. Duyguları meydana çıkar. İşin aslını öğrenince hemen Hüsn’e mektup yazar.
46. Aşk’ın Mektubu: (926-967) Aşk aşıklığını itiraf eder. Susmasının nedeninin ayrılığa üzülmesi olduğunu söyler ve Hüsn’nün her dediğini yapacağına söz verir.
47. Hüsn’ün Dadısı İsmet’e Dair(968-980)
48. İsmet’in Hüsn’ün Kederini Anlaması(981-1000)
İsmet’in Çare Düşünmesi(1001-1011)
49. İsmet’le Hüsn’ün Konuşması(1012-1027) İsmet nasihat verir ve Hüsn’ün sırrını söylememesini, gönül aynasını bulandırmamasını söyler.
50. Hüsn’ün İsmet’e Cevap Vermesi(1028-1039) Hüsn bu derde düşünce ister istemez gönül aynasının bulandığını söyler.
51. İsmet’in Başka Bahane Bulması(1040-1047) ondan kız gibi davranmasını, ağır olmasını ister.
52. Hüsn’ün Başka Düşüncesi(1048-1057) sevgilinin adını ağıza almamayı zulüm olarak nitelendiriyor ve şöyle diyor;
hey bu ne sitemdir Allah Allah
Hem ateşe yan hem etme eyvah
53. İsmet’in Israrı(1058-1060)
54. Hüsn’ün Sükun Bulması(1061-1062)
55. Sühan’ın Aşk’a Haber getirmesi(1063-1069) Aşk’ı haberdar eder ve erkekçe davranmasını söyler.
56. Aşk’ın Hali
57. Hadisenin Devamı ve Aşk’ın Hüsn’ün sevdasıyla Mecnun Olması
58. Aşk’ın İnlemesi
59. Tardiyye
60. Aşk’ın Lalası Gayret’e Dair(1119-1126)
61. Gayret’in Aşk’ı Azarlaması
62. Aşk’ın Cevabı
63. Gayret’in Cevabı
64. Aşk’ın Cevabı
65. Gayret’in Cevabı
66. Aşk’ın Cevabı
67. Başka Bahane bulması
68. Aşk’ın Üzülmesi
69. Gayret’in Aşk’a Uyması(60.-69. bölümlerde Aşk kendi derdini anlatır ve sonunda Gayret’i de kendine uydurur.)
70. Aşk’ın Hüsn ile Evlenmeye Talib Oluşu(1187-1197) bu bölüm tasavvufi açıdan önemlidir.
71. Kabilenin “ne zahmetsiz hazine” diye alay etmesi
72. Aşk’ın Kabileye yalvarışı
73. Kabilenin Şifa verici cevabı(1227-1238) Bu bölümde vuslatın zorluğundan bahsediliyor.
74. Aşk’ın Belaları Kabulü
75. Aşk’ın Diyar-ı Kalbe yolculuğu ve Orada Başına Gelenler
76. Kuyuyla Dev ve Aşk’ın başından Geçenler: Burada 1282. beyitte Hüsn Anka’ya benzetiliyor
77. Aşk’ın Perişanlığı
78. Devin onları Hapsetmesi
79. Sühan’ın Yetişmesi(1298-1319) Sühan: Hızır ihtiyar kılığında
80. Aşk’ın Gam Harabelerine Gidişi
81. Geceye ve Kışın Şiddetine Dair(1325-1371) çok güzel bir tasvir var. Aşk’ın perişanlığını ve yolun zorluğunu gösteriyor.
82. Aşk’ın Şaşkınlığı
83. Cadının Büyüsüne Dair
84. Cadının Aşk’a Kendini Göstermesi
85. Aşk’ın Halinin Perişanlığı
86. Cadının Aşk’ı Asması
87. Sühan’ın Yetişmesi
88. Tardiyye
89. Sühan’ın Müjde Vermesi: Kılıç ve at olağanüstü unsurdur, tılsımlıdır. Hüsn tarafından Sühan’ın vasıtasıyla Aşk’a gönderilmiştir.
90. Kılıca Dair
91. Ata Dair
92. Aşk’ın Uzaklık belasından Sıkıntı Çekmesi(1513-1527) Aşk uzaklıktan bıkar. Ümidini keser, bazen de can korkusuna düşer. Bu surada Gayret ona destek olur. Bu bölümde Gayret’in söylediği bölümler tasavvufu yansıtır.1525-1526
93. Aşk’ın Vahşi Hayvanlarla, Devle ve Gülyabani ile Mücadelesi
94. Sakiye hitap
95. Aşk’ın Yolunun Ateş Denizine Uğraması
96. Hasbihal: Aşk Allah’a dua eder.1578. beyitte Allah’tan Ümit kesilmeyeceğini söylüyor.
97. Aşk’ın Aşkar ile Konuşaması ve Başından Geçenler: Aşk’ın bu denizden nasıl geçeceğini bilmediği için canı sıkılır. Bunun Üzerine Aşkar dile gelir. Onunla konuşur.
98. Ateşe Dair(1587-1603)
99. Aşk’ın Çin Sahiline Varması
100. Tardiyye
101. Sühan’ın Papağan Kıyafetinde Haber Getirmesi(1617-1625)
102. Aşk’ın Hüşruba’ya Aşık olması: Hüşruba nefsi simgelemektedir. Hüşruba Aşk’ı içki meclisine davet eder.
103. İçki Meclisi
104. Aşk’ın Başına Gelenler: Aşk sabah olunca, Hüşruba’nın kılıcı alıp onu terk ettiğini fark eder. Aşk’ın ne yolculuğa ne de gurbete tahammülü vardır. Çünkü o Hüşruba’yı Hüsn zannetmiştir.(1675-1685)
105. Sühan ‘ın Sülün Kıyafetinde Haber getirmesi
106. Zat’üs-Süver Kalesine Dair(1704-1724)
107. Aşk’ın O Kalede Başına Dönmesi
108. Aşk’ın Allah’a Yalvarması(1739-1756) Aşk Hüsn’e duyduğu hasretten hoşnuttur. Fakat ayrılıktan şikayet etmektedir.
109. Sühan’ın Bülbül Kıyafetinde Haber Getirmesi
110. Aşk’ın Yolun Sonsuzluğuna Sızlanması
111. Bitkinliğin Aşk’ı Sarması(1822-1844)
Siması görünse etsen im’an
Cem olmuş idi ademle imkan
Kim görse bunu ederdi ikrar
Kim ola bekaa fenada der-kar
112. Aşk’ın Yaya Kalması ve Perişanlığının Sonu
113. Ayağı Uğurlu Sabaha Dair
114. Sühan’ın Tabib Kıyafetinde gelmesi
115. Aşk’ın Kendine gelmesi ve Sühan’ın Kaybolması
116. Sakiye Hitab
117. Aşk’ın Diyar-ı Kalbe varışı ve Oranın Acaiblikleri (1920-1942)
118. Nur Müjdelerinin gelmesi
119. Aşk’ın ve Sühan’ın Hüsn’ün Sarayına Gelişi (1963-1975)
120. Gizli Sırların Ortaya Çıkışı (1976-2000) Bu bölümde sır perdesi aralanır ve gerçek ortaya çıkar. Belki de eserin en can alıcı beyitleri Galib’in dilinden dökülür.
1999- Kim Aşk Hüsün’dür ayn-i Hüsn Aşk
Sen Rah-ı galatta eyledin meşk
121. Sühan’ın Aşk’ı Hayret’in Eline Teslim Etmesi ve Onu Vuslat Haremine götürmesi
122. Şairane övünme (2009-2022)
123. İşin Doğrusu ve Kitabın sonu (2023-2041)
124. Bitiriş Tarihi (2041
Gonca Kuzay
Hüsn ü Aşk Hakkında
Şeyh Galib eserini 26 yaşındayken, Divan’ını yazdıktan iki yıl sonra sadece altı ay gibi kısa bir sürede meydana getirmiştir. Bu eser onun en önemli eseridir. Klasik Türk Edebiyatı’nda Şeyh Galib’e ayrı bir önem verilmesine neden olmuştur.
Eser aruzun mef’ulü fe’ilatün fe’ulün kalıbıyla yazılan 2101 beyitten oluşmaktadır. Mesnevi şeklinde düzenlenmiştir.
Hüsn ü Aşk tasavvuf felsefesini anlatan alegorik bir mesnevidir. Eser “mecaz hakikatin köprüsüdür.” felsefesi üzerine kurulmuştur. Tasavvuftaki dervişin vahdete ulaşabilmek için çıktığı yolculuk, bu yolculuktaki tüm engellerle mücadele ederek sonunda vuslata ulaşması, bu yolculuğun sonunda kendini olgunlaştırması ve vahdete kavuşması, alegorik bir tarzda, Hüsn’ün Aşk’a kavuşmak için çıktığı yolculukla anlatılmıştır.
Bu açıdan Hüsn ü Aşk, tüm kahramanlarıyla, tüm nesneleriyle ve de tüm mekanlarıyla tasavvufi birer semboldür.





