[Kayıt ol]   [Şifremi unuttum!
Kullanıcı adım:   Parolam:  
 
Yazar Mesaj   #12328  28-02-2009 11:28 GMT+2 saat  

messi


Aktif Üye


Tecrübe Puanı.: 52.7%
Ruh Hali: Heyecenlý
Mesaj 494
Şehir:
Ülke:
Meslek:
Yaş:
Facebook'ta Paylaş
TÜRKİYE’DEKİ MEDYA YAPISI


Türkiye’deki medyanın sahiplik yapısı anlamında da benzer kimi noktalara işaret etmek mümkün. Gazete sahibi gazeteciler devrinin 1980’lerle birlikte değişmeye başlayan yapısı artık “tekelleşme” ya da “holdingleşme” tartışmalarının da sonunu getirmiş durumda. Çünkü başyazarının tek başına sahibi olduğu tek bir büyük gazete kalmadı.
Her ne kadar medya holdinglerinin finans sektörü ile ilişkileri yaşanan krizler ve batan bankalardan sonra değişmişse de medya holdingleri bünyesinde, medya dışı faaliyetlerinin gelir kaynaklarının önemli bir bölümünü oluşturuyor.
Ayrıca gelir rakamları henüz kıyaslanacak boyutlara ulaşmasa da, holdinglerin birden çok televizyon kanalının, radyonun, gazete, dergi ve internet sitesinin sahibi olma aşaması da tamamlanmış durumda. Kitap yayımcılığı, müzik endüstrisi ve film yapımcılığı alanında da kimi ciddi girişimler söz konusu.


Ancak bu benzer gelişmeler bir yana, daha başından beri Türkiye’nin yapısal anlamda toplumsal, siyasal, ekonomik ve yasal niteliklerinin farklılığının da altını çizmek ve tartışmadan uzak tutmamak gerekiyor. Çünkü orada da çokça eleştirildiği gibi belki de “vahşi kapitalizm” uygulamalarının doğurduğu, özellikle çalışanları mağdur eden, insan unsurunu ikinci plana iten ve kamu yararından önce kişisel çıkarları gözeten pek çok “olumsuz” uygulamanın varlığı söz konusu…
Yine de, özellikle 1980’lerden beri medyadaki “gelişimin” önüne çıkan kimi yasal engeller, “yasal boşluklar” olarak yorumlanmış, kimileri by-pass edilmiş, kimileri görmezden gelinmiş ve kimileri aşılamamış olsa da “gelişim” adına daha yapılacak çok iş var.

__________________
Çevirimiçi durumu