Yazar | Mesaj #8738 23-02-2008 20:26 GMT+2 saat | |||||||
|
Tecrübe Puanı.: 96% |
Ruh Hali: Neþeli
![]() |
Mesaj 4213 |
Şehir: istanbul |
Ülke: ![]() |
Meslek: gecelerin adamı :)) |
Yaş: 37 |
100 yıl öncesinin Irak'ında -bugüne kadar süregelmiş acıların ilk zamanlarında yani- bir seyahate var mısınız?
Ya İngiliz sömürgeciliği üzerine bir şeyler dinlemeye?..
Sıcak iklimin siyah insanlarının karakterleri, sıkıntıları ve yaşamları hakkında bir iki söz duymaya ya da?..
Veya Şiilik hakkında pek de masum ve haklı olmayan ama Osmanlı aydınının bu konudaki kalıplaşmış düşüncelerini örneklemesi bakımından önemsenmesi gereken ifadelerle karşılaşmaya?
Ama her şeyden öte edebiyatımızın en usta kalemlerinden, en büyük şairlerinden Cenap Şahabettin'in kaleminden çıkan tasvirlerle mest olmaya var mısınız?
O zaman buyrun size muhteşem bir seyahat kitabı.
Kitaptan bir iki alıntı;
''Şimdi yakamozlar vapurun güzergahı boyunca pırıldayan yollar açıyordu, güya deniz akşama kadar mass ettiği şuaat-ı semadan ancak bu gubar-ı zerrini muhafaza edebilmiştir.''
''Firuze-i mücelladan bir denizle sadef-i nilüferden bir sema arasında gitik, gittik. Akşama kadar muttarid bir revişle gittik
Artık akşam olmuştur. Nokta-i guruba yaklaşan güneşin üzerinde gök yüzü harir-i zerrinden mensuc bir hayme-i muazzama açıyordu.''
''İşte bir manda başını nehre uzatmış , fikirsiz cephesinin süslü boynuzlarını su içinde seyr ediyor ve arasıra eğilerek ırmaktan geniş bir yudum aks-i sema içiyor.''
Ya İngiliz sömürgeciliği üzerine bir şeyler dinlemeye?..
Sıcak iklimin siyah insanlarının karakterleri, sıkıntıları ve yaşamları hakkında bir iki söz duymaya ya da?..
Veya Şiilik hakkında pek de masum ve haklı olmayan ama Osmanlı aydınının bu konudaki kalıplaşmış düşüncelerini örneklemesi bakımından önemsenmesi gereken ifadelerle karşılaşmaya?
Ama her şeyden öte edebiyatımızın en usta kalemlerinden, en büyük şairlerinden Cenap Şahabettin'in kaleminden çıkan tasvirlerle mest olmaya var mısınız?
O zaman buyrun size muhteşem bir seyahat kitabı.
Kitaptan bir iki alıntı;
''Şimdi yakamozlar vapurun güzergahı boyunca pırıldayan yollar açıyordu, güya deniz akşama kadar mass ettiği şuaat-ı semadan ancak bu gubar-ı zerrini muhafaza edebilmiştir.''
''Firuze-i mücelladan bir denizle sadef-i nilüferden bir sema arasında gitik, gittik. Akşama kadar muttarid bir revişle gittik
Artık akşam olmuştur. Nokta-i guruba yaklaşan güneşin üzerinde gök yüzü harir-i zerrinden mensuc bir hayme-i muazzama açıyordu.''
''İşte bir manda başını nehre uzatmış , fikirsiz cephesinin süslü boynuzlarını su içinde seyr ediyor ve arasıra eğilerek ırmaktan geniş bir yudum aks-i sema içiyor.''
Bu mesaj Admin tarafından düzenlendi (06-04-2008 14:16 GMT+2 saat, ago)


Yazar | Mesaj #8757 24-02-2008 10:59 GMT+2 saat | |||||||
MiNeCaN![]() Destekleyen ![]()
|
Facebook'ta Paylaş
Tweet
moonLight arkadaşım gerçekten süpper payLaşımLar yha... kısmetse okuycam inş... akLıma düşürdün ;)
__________________
Çiçekleri solmuşsa, anlamını yitirmişse bahar Unutmakta fayda var yüreğim Unutmakta fayda var... |
|||||||
![]() ![]() |