[Kayıt ol]   [Şifremi unuttum!
Kullanıcı adım:   Parolam:  
 
Yazar Mesaj   #8008  04-12-2007 15:06 GMT+2 saat  

ahmet





Tecrübe Puanı.: 0%
Ruh Hali: Belirtilmedi.
Mesaj
Şehir:
Ülke:
Meslek:
Yaş:
Facebook'ta Paylaş
2007 Dünya'nın Yedi Harikası

PETRA ANTİK KENTİ (ÜRDÜN)

Petra Antik kenti bugün Ürdün sınırları içerisinde, Ölü Deniz&��in 80 km. güneyinde bulunmaktadır. Yaklaşık 100 kilometrekare alana sahiptir. Kral IV. Aretas'ın (M.Ö. 9 M.S. 40) İmparatorluğu döneminde Nabatilerin başkenti idi. Kent, M.Ö. 4.yüzyılda Mezopotamya&��yı tehdit eden Perslerden kaçarak buraya (Musa Vadisi-Petra) sığınan Nebatiler tarafından ulaşılması zor ve kuytu olan vadideki kireç taşlarından meydana gelen kayaların oyulmasıyla oluşturulmuştur. Antik Yunan ve Roma uygarlıklarıyla çağdaş olan Petra her iki kültürün mimarisinden ve sanatından etkilenmiştir. Kayaların oyulmasıyla oluşturulan kentte saraylar, mezarlar, kervansaray, tiyatro, tapınak, ev ve pazar yerleri bulunmaktadır. Bunların tamamı kayalar oyularak yapılmıştır. Nebatiler bu alanda yüzlerce yıl bağımsız yaşamışlardır.Su teknolojisi konusunda uzman olan Nabatiler şehirlerini büyük su kanalları ve su hazneleriyle donatmışlardır. Burada bulunan antik tiyatro 8 bin kişilik kapasiteye sahiptir. Mezar Sarayı ve 42 metrelik El-Deir Manastırı'nın tapınak duvarıyla Orta Doğu kültürünün en önemli örneklerinden biridir. Putperest olan Nebatiler&��in en büyük tanrısı Duşara, en büyük tanrıçası Ellat&��dır. Nebailer&��in kullandıkları yazı, Arap yazısının başlangıcı sayılmaktadır. Petra&��nın başkentliğinde Nebatiler tarafından kurulan devlet M.S.106 yılında Romalılar tarafından yıkılmıştır. M.S. 400 yıllarından itibaren deprem ve ekonomik sıkıntılardan dolayı önemini kaybeden kent zaman içinde unutulmuştur. Kent 1812 yılında İsviçreli gezgin Johann BURCKHARDT tarafından tekrar bulunmuştur. Petra Antik kenti, 6 Aralık 1985 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine eklenmiş,7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.

ÇİN SEDDİ(ÇİN)

Yapımına 2 bin 227 yıl önce başlanan dünyanın en uzun abidesidir. Pasifik Okyanusu'ndan Orta Asya'ya kadar uzanmaktadır. Büyük Çin Seddi temel olarak bir savunma duvarıdır. Çince adı uzun duvar anlamına gelen &��&��Çang-Çeng&��&��dir. Çin'in kuzeybatısı boyunca uzanan dünyanın en uzun savunma duvarıdır. Çin Seddi Po Hay körfezinde deniz kıyısından başlayarak Pekin'in kuzeyinden batıya yönelir ve Huang-Ho nehrini ikiye bölerek güneybatıya uzanır. Gobi Çölü'nün güneyinden batıya doğru devam eder. İlk set, M.Ö.7. yüzyılda Chu Krallığı tarafından, günümüzdeki Henan eyaletinde yapılmıştır. M.Ö.3. yüzyılda Hun, Tunguz ve Moğolların saldırılarını durdurmak ve ülkenin kuzey sınırlarını korumak için İmparator Qin Shin Huang (Çe-Huang-Ti), burayı boydan boya aşılmaz bir savunma duvarıyla kapatmaya karar vermiştir. M.Ö.221 yılında daha önceki krallıkların yaptırdığı duvarları birleştirek uzattı. M.Ö.3. yüzyıldan M.S.17. yüzyıla kadar Çinliler seddi uzatmaya devam etmişlerdir. Seddi onaran ve savunma amaçlı kullanan son hanedan Ming Hanedanı (1368&��1644) olmuştur.
Seddin yıkılmış olan kısımlarıyla birlikte uzunluğu 10.000 kilometreyi bulur. Bugün ayakta duran kısım Ming Hanedanı devrinden kalan 3.000 kilometrelik settir.
Seddin kalınlık ve yüksekliği değişiklik göstermektedir. Genel olarak duvar yüksekliği 7&��10 metre, taban kalınlığı 7 metre ve üst kalınlığı ise 6 metre civarındadır. Üzerinde atlar ve arabalar gidebilmektedir. Duvar boyunca siperlik ve okçu delikleri yer almaktadır.200 metrede bir gözetleme kulesi veya kale ve 9 kilometrede bir fener kulesi bulunur. Duvar üzerinde saray ve tapınaklara rastlanır. Bazı yerlerde setler, kademeli savunmaya imkân verecek şekilde bir kaç sıra halinde yapılmıştır. Çin Seddi, en uzun sürede yapılan ve en çok insan çalıştırılan yapıdır. 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.

KURTARICI İSA HEYKELİ (BREZİLYA)

Kurtarıcı İsa Heykeli 38 metre yüksekliğindedir. Rio de Janeiro şehrine bakan 710 metrelik Corcovado (Kambur anlamına gelmektedir. Dağın şeklinin bir kamburu andırmasından dolayı bu isim konulmuştur) Tepesinin üzerine yerleştirilmiştir. Brezilyalı Heito da Silva Costa tarafından tasarlanmış ve Fransız heykeltıraş Paul Landowski tarafından gerçekleştirilmiştir. 8 metre yükseklikteki kaide üzerinde bulunan heykelin yüksekliği 30 metre, toplam ağırlığı 1.145 tondur. Baş bölümü 3,75 metre yüksekliğe ve 30 ton ağırlığa sahiptir. Açılmış kollarının genişliği 30 metredir. İnşa malzemesi olarak beton, üzerinde katman olarak da sabun taşı (&��&��talk&��&��) kullanılmıştır. Dominik Cumhuriyeti`nin kuzeyindeki Puerto Plata şehrindeki 793 metre yükseklikteki Pico Isabel de Torres Dağı&��nda heykelin bir benzeri inşa edilmiştir. Heykelin yapımı beş yıl sürmüş, 12 Ekim 1931 tarihinde açılışı yapılmıştır.7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.

MACHU PİCCHU ANTİK KENTİ (PERU)

And dağlarının zirvesinde bulunan İnka Antik kentidir. Kent İnka İmparatoru Pachacuti tarafından yaptırılmıştır. Machu Picchu gençlik dağı anlamına gelmektedir. Kent Urubamba vadisi&��nin yamaçlarında, 2 bin 430 metre yüksekliğindeki bir tepenin sırt kısmında bulunmaktadır. Kentin inşasına 1450 yılında kral Pachacuti zamanında başlanmış, 1493'te tamamlanmıştır. Rivayetlere göre İspanyol işgali sonucu şehirlerini kaybeden İnka liderleri 1536 yılında az sayıda kişiyle bu kente yerleşmiş ve ülkeyi 30 yıl boyunca buradan idare etmişlerdir. Teorilerden bir taneside, Machu Picchu'nun &seçilmiş kadınların kenti olduğudur. Burada bulunan iskeletlerin yüzde 80'i kadınlara aittir. Saklı kent adıyla da bilinen yapı, İnkalar tarafından işgale direnişin bir sembolü olarak kabul edilmektedir. Şehrin tam olarak hangi nedenle yapıldığı hâlâ bilinmemektedir. İşgalci İspanyollar bir efsane olarak duydukları bu şehri bulmak için çok uğraşmışlar ama başarılı olamamışlardır. 50 yılda binlerce işçi tarafından inşa edilen bu kent son İnkalının ölümüyle, tam olarak bilinmeyen nedenle sessizliğe gömülür. Uzun yıllar boyunca saklı kentin üzeri, And Dağları&��nın zirvelerinde gelişen orman tarafından örtülür. 1911 yılında bölgeye gelen Amerikalı tarihçi Profesör Hiram BİNGHAM İnkaların İspanyollara karşı son savaşlarını verdikleri Vilcabamba kentini ararken Machu Picchu'yu tesadüfen bulur. Kentte etrafı büyük taş bloklu surlarla çevrili ve hepsinde kendi bahçesi bulunan yüze yakın saray ve tapınak kalıntısı yer almaktadır. Kenti çevreleyen surların dışındaki eğimli araziler taş duvarlarla örülerek teraslara dönüştürülmüştür. Bu teraslarda küçük tarlalar oluşturularak kentin gıda ihtiyacının karşılanması amacıyla patates, mısır ve çeşitli şifalı bitkiler yetiştirilmiştir. Bu terasların hepsi hala kullanıma hazır bir şekilde varlığını korumaktadır. Kentin su ihtiyacını karşılamak için yüksekteki dağlardan oyma taşlarla yapılmış su kanalları kullanılarak su getirilmiştir. İnkalar güneşe taptıkları için yüksek kayalıklara yerleştirdikleri elips şeklinde altından yansıtıcılarla astronomik gözlemler yapmışlar ve önemli tarihleri kutlamışlardır. Güneşin yıllık döngüsünü inceleyerek, en büyük törenlerini 21 Haziran tarihinde büyük şenliklerle kutladıkları tespit edilmiştir. Kentin en yüksek noktasında güneş gözlemlerinin yapıldığı ve hala bir güneş saatinin bulunduğu İntivatana sırtı yer almaktadır. Antik kent 1983&��te Unesco tarafından &��dünya mirası&�� kapsamına alınarak ziyarete açılmıştır. Machu Picchu Antik kenti 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.

CHİCHEN ITZA PİRAMİDİ (MEKSİKA)

Meksika'da Yucatan Yarımadası'nda bulunan Chichen Itza Piramidi (M.Ö. 800 öncesi) piramidal tapınak biçimindedir. 9 katlı ve dört tarafından 91 basamak yükselen bir piramit olup, daha eski bir piramidin üzerine inşa edilmiştir. Bu piramitte yılın günleri ve ayları basamakların ve terasların sayısıyla temsil edilmektedir. Her biri 91 basamaktan oluşan, sarp, dar, taş merdivenin bulunduğu 30 metre yüksekliğindeki bu piramide yöre halkı "El Castillo", kale demektedir. Dört merdivenin basamak sayısının toplamı 364 etmektedir, en üstte bulunan tapınak platformu da eklendiğinde, yılın gün sayısı olan 365 rakamına ulaşılmaktadır. Merdiven başları kutsal kuş yılanı "Kukulkan" heykelleriyle süslenmiştir. Dört yöne yönelik olarak yapılmış olan merdivenlerin ilkbahar ve sonbahar gündönümleriyle ilgili bir rol oynadığı da düşünülmektedir. Güneşin açısıyla oluşan gölgeler, merdivenin alt ve üst kısımlarında başı ve kuyruğu olan ilah tüylü yılanın yeniden canlanışını ve yükselişini simgelemektedir. 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.

KOLEZYUM (İTALYA)

Kolezyum İtalya'nın başkenti Roma&��da bulunmaktadır. Yapı 50.000 kişilik kapasiteye sahiptir. M.S. 72 yılında Vespasianus tarafından yaptırılmıştır. Önceleri Arena olarak adlandırılan yapı daha sonradan girişinde bulunan haykelin adını almıştır. Daireye yakın elips biçiminde bulunan yapının eksenleri 155&��190 metredir. Dört katlı olan yapının yüksekliği 55 metreyi geçmektedir. Seyirci yerleri 50.000 kişilik olarak arkaya doğru basamaklı bir şekilde yerleştirilmiştir.Günümüzde yapılan modern stadyumlar bu yapının orijinal tasarımından etkilenmektedir. 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.

TAÇ MAHAL ANIT MEZARI (HİNDİSTAN)

Taç Mahal, Timuroğulları hanedanının 5. hükümdarı Şah Cihan tarafından, o zamanki imparatorluğun başkenti olan Delhi'nin 193 km güneyinde bulunan Agra şehrinde, Yamuna Nehri'nin kıyısında yaptırılmıştır. Anıt-mezar, Şah Cihan'ın eşi Ercümend Banu'nun (Mümtaz Banu) 1631'de 14. çocuğunu dünyaya getirirken vefatı üzerine, onun hatırasına yaptırılmıştır. Ercüment Banu güzelliği, zekâsı, iyilikseverliği ile bütün imparatorluğun gönlünü fethetmiş, en seçkin sultan durumundaydı. Bu nitelikleri nedeniyle Mümtaz Mahal olarak anılmaktaydı. 1632'de inşasına başlanan eser, 22 yıl sonra 1654'de tamamlanmıştır. Binanın yapımında 20000 işçi çalışmıştır. Yapının mimarları, Mimar Sinan'ın talebelerinden Mehmet İsa Efendi ve Mehmet İsmail Efendi ile yapıdaki yazıları yazan Hattat Serdar Efendi'nin, eserin yapımı için Şah Cihan tarafından İstanbul'dan davet edildiği söylenir. Mimar olarak bazı isimler anılsa da hiç kimsenin ismi resmi olarak kaydedilmemiş ve kesinlik kazanmamıştır.Taç Mahal yapı, dikdörtgen şeklinde ve Cennet'in tasvirlerinden esinlenerek yapılmış 'mehtap bahçesi' adı verilen bahçe içinde bulunmaktadır, ortadaki havuzdan kuzey, güney, doğu ve batı yönlerindeki su kanallarıyla, bahçe dörde ayrılır, yerler tuğla ve mermerdir. Ortadaki havuz ve dört kanaldan akan sular bahçeyi dörde böler. Bahçede çok sayıda çeşme ve havuz bulunur, bunlar Yamuna Nehri&��nden gelen su ile beslenir. Bahçeyi dönemin ustalarından Ali Mardan yapmıştır. Eser, üzerindeki işlemeleri, simetrik yapısı, çevresindeki bahçesi ve havuzu ile büyük bir görkeme sahiptir.Taç Mahal, geniş bir avlu içinde, dört köşesinde 4 minare bulunan, 75 metre yüksekliğinde beyaz mermerden bir anıt kubbedir. Minareler dışa doğru hafif meyillidir. Yüksek duvarla çevrili avlu kapısından Taç Mahal'in bulunduğu bahçeye girilir. Bahçe içinde ince uzun bir havuz ve bahçenin sonunda kubbeli yapı yer alır. Kubbenin bir yanında cami, diğer yanında konuk evi vardır.Burada bulunan cami Cuma günleri Cuma namazı kılmaları için sadece Müslümanlara açıktır. Mozolenin bulunduğu ortadaki alana açılan 8 oda vardır.Taç Mahal'in yapımında parlak, ince mavi damarları olan beyaz mermer kullanılmıştır. Aynı mermerden yapılan kubbe 82 metre yüksekliğindedir. Bina tamamen mermerdir. Hattatlık eserleri için siyah mermer kullanılmıştır. Süslemeler için de farklı renklerde taşlar kullanılmıştır.Mümtaz Mahal ve Şah Cihan'ın sandukaları üst katta, kubbenin altındadır. Sandukaların bulunduğu yerdeki kubbede insan ağzından çıkan her ses 7 kez yankılanacak şekilde bir akustiğe sahiptir. Şahın ve eşinin asıl lahitleri ise en alt katta bulunmaktadır.Önceleri yüz binlerce akik, sedef ve firuze gömülü olan duvarlarında ayrıca 42 zümrüt, 142 yakut, 625 pırlanta ve 50 adet çok iri inci vardı. Gümüş kapılar, içeride altın parmaklıklar, kraliçenin mezar taşının üzerindeyse inci bezeli bir kumaş vardı. Kubbeli yapının orijinal gümüş kapısı yüzlerce gümüş çiviyle örülmüştü. Çalınan bu kapının yerinde günümüzde pirinç bir kapı bulunmaktadır.Şah Cihan'ın oğlu Evren Cebe, 1658'de kendini imparator ilan etti ve babasını Agra'da bulunan kalede ölene kadar 9 yıl boyunca esir tuttu. Daha sonra eşinin yanına gömüldü. Anıt mezar, 1983'ten bu yana UNESCO'nun Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır. 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir

Bu mesaj Admin tarafından düzenlendi (27-10-2008 23:00 GMT+2 saat, ago)
__________________
Çevirimiçi durumu   

Yazar Mesaj   #8010  05-12-2007 20:22 GMT+2 saat  

@KeDi@


Süper Aktif Üye


Tecrübe Puanı.: 53.1%
Ruh Hali: Neþeli
Mesaj 507
Şehir: Ankara
Ülke:
Meslek: Artık o lise öğrencisi
Yaş: 31
Facebook'ta Paylaş
vayy..bunların çoğunu tarih kitabından görmüştüm

__________________
SeViYoRsA BaŞkAsInI ÖzGüRlÜk VeR.
EğEr SeViP TeRkEdİp GiDeN GeRi GeLiRsE BiL Ki SeNiNdİr.
SaNa GeRi DöNmEzSe HiÇbİr ZaMaN SeNiN DeĞiLdİr.
Gender_Bayan Çevirimiçi durumu   

Yazar Mesaj   #8013  07-12-2007 16:18 GMT+2 saat  

zeambing


Aktif Üye


Tecrübe Puanı.: 68.1%
Ruh Hali: Neþeli
Mesaj 1051
Şehir: Baþtan aþaðý ÝZMÝRRRRR :)
Ülke:
Meslek: 3 kilo 1 milyoncu
Yaş: 32
Facebook'ta Paylaş
8.de benm basket topuuum :D

__________________
En GüZeLi İmZaSıZ DoLaŞmAk :D
Gender_Bay Çevirimiçi durumu