| Yazar | Mesaj #23288 30-04-2011 19:53 GMT+2 saat | |||||||
|
| Tecrübe Puanı.: 96% |
Ruh Hali: Neþeli
|
| Mesaj 4213 |
| Şehir: istanbul |
Ülke: ![]() |
| Meslek: gecelerin adamı :)) |
| Yaş: 37 |
SPOT ON 8 TÜM ÜNİTELERİN KELİMELERİ
UNIT 1 (FRIENDSHIP)
Funny nedir & eğlenceli
Rude nedir & kaba
Polite nedir & kibar
Stingy nedir & cimri
****ful nedir & yardımsever
Generous nedir & cömert
Friendly nedir & arkadaş canlısı
Trustworthy nedir & güvenilir
Honest nedir & dürüst
Have a good sense of humour
(İyi bir espiri anlayışına sahip)
Supportive ne demektir& destekleyici
Sensitive ne demektir& duyarlı
Reliable ne demektir& güvenilir
Nice ne demektir& güzel, hoş
Sincere ne demektir& samimi
Short ne demektir& kısa
Tall ne demek& uzun
Anxious & gergin
Thankful anlamı nedir & minnettar
Angry & kızgın
Worried & endişeli
Hardworking & çalışkan
Lazy & tembel
Kind & iyi kalpli
Understanding & anlayışlı
Crazy& çılgın
Cheerful&neşeli
Medium-height&orta boylu
Slim&ince
Plumb&şişman
Good at & bir şeyde iyi olma
Bad at & bir şeyde kötü olma
Friendship& arkadaşlık
Tell the truth& doğruları söylemek
Encouragement& cesaret
UNIT 2 (ROAD TO SUCCESS)
Realistic & gerçekçi
Logical & mantıklı
İntuitive & içgüdüsel
Analytical&çözümsel
Verbal&sözel
Boring & sıkıcı
Slow & yavaş
Quick & hızlı
Silent & sessiz
Loud & ses olarak yüksek
Close&yakın
Active&aktif
Quiet&sessiz
Independent&bağımsız
Careful & dikkatli
İndependent & bağımsız
Serious & ciddi
Regular & düzenli
Sensitive &duyarlı,hassas
Interpersonal Inteligence & kişisel zeka Musical Inteligence&müzikal zeka
Visual Inteligence& görsel zeka
Verbal Linguistic Inteligence&sözel zeka
Kinaesthetic Inteligence& bedensel zeka Mathematical Inteligence&matematiksel
Intrapersonal I. & içe dönük zeka
pair work&eşli çalışma
group work&grup çalışması
taking note¬ alma
UNIT 3 (IMPROVING ONE’S LOOK)
Pretty & hoş, güzel (oldukça)
Bored & sıkılmış
Polite & kibar, nazik
Excited & heyecanlanmış
Surprised & şaşırmış
Clever & zeki, akıllı
Talkative & konuşkan
Emotion&duygu
Personal quality&kişisel özellik
Physical appearance&fiziksel görünüş
Smooth & pürüzsüz, düzgün
Junk food & abur cubur
Get rid of & bir şeyden kurtulmak
Acne&sivilce
Make-up&makyaj yapma
Scrub&sıkmak(sivilce)
Rinse&durulamak
Firstly&ilk olarak
Secondly&ikinci olarak
Also&ayrıca
Then&sonra
Hand care product&el bakım kremi
Skin care product&cilt bakım kremi
Hair care product&saç bakım ürünü
Body care product&vücut bakım ürünü
Comb&saç fırçası
Nail clipper&tırnak makası
Acne gel&sivilce jeli
Hand cream&el kremi
Shower gel&duş jeli
Body lotion&vücut losyonu
TOO SHORT (too + sıfat) (anlam olumsuz)
TALL ENOUGH (sıfat + enough) ( olumlu)
UNIT 4 (DREAMS)
Believe & inanmak
Daydream&hayal etmek
Amusement park&lunapark
Balance&denge
Enemy&düşman
Busy & meşgul, yoğun
Freedom & özgürlük
comfortable & rahat, komforlu
relaxed & rahat, sakin
tired & yorgun
sleepy & uykusuz
huge & büyük, kocaman
stressful&stresli
power&güç
monster&canavar
chase&takip etmek
that’s incredible&bu inanılmaz
you’re joking&şaka yapıyorsun
that’s interesting&bu ilginç
While + past continuous, past simple veya
Past continuous
When + past simple, past continuous
UNIT 5 (ATATÜRK:THE FOUNDER OF TURKISH REPUBLIC)
Victory Day & Zafer Bayramı
Republic Day & Cumhuriyet Bayramı
National Sovereignty and Children’s Day&Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Youths and Sports Day&Gençlik ve Spor Bayramı
Turkish Grand National Assembly&Türkiye Büyük Millet Meclisi
Amasya Circular&Amasya Görüşmesi
Father of Turks&Türkler’in Babası
Turkish Republic & Türkiye Cumhuriyeti
Turkish State&Türk Devleti
Independence War & Kurtuluş Savaşı
President & cumhurbaşkanı
Military&askeri
Ottoman Empire&Osmanlı İmparatorluğu
force&güç, zorla ele geçirmek
Found & kurmak
Founder & kurucu
War & savaş
Peace & barış
Fight & kavga etmek
Die & ölmek
Attack & saldırmak
Enemy & düşman
Commander & komutan
Justice & adalet
Independence & bağımsızlık
Occupying powers&işgal güçleri
pressurize&baskı yapmak
sign&imzalamak
treaty&anlaşma
defeat¥ilmek
spread&yayılmak
veteran&gazi
And & VE (birbirine parallel iki ifade arasında)
But & FAKAT (birbirine zıt iki ifade arasında)
Because & ÇÜNKÜ (neden belirtir.)
UNIT 6 ( DETEVTIVE STORIES)
Appear&görünmek
Disappear&gözden kaybolmak
innocent&masum
guilty&suçlu
wealthy&zengin
poor&fakir
single&tek
several&birçok
usual&sıradan
unusual&sıradışı
valueless&değersiz
valuable&değerli
daring&cüretkar
evidence&****l
finger print&parmak izi
foot print&ayak izi
tooth impressiom&diş izi
suspect&şüpheli
on loan&ödünç
insurance&sigorta
lay a trap&tuzak kurmak
treasure chest&define sandığı
in spite of&rağmen
exhibit&sergi
interested in&ilgili olmak
necklace&kolye
possible&muhtemel,olas
security&güvenlik
Unite 6’nın Devamı
thief&hırsız
burglar&hırsız
crime&suç
UNIT 7 (PERSONAL EXPERIENCE)
talented&yetenekli
ambitious&hırslı
succesful&başarılı
give up&bırakmak (bir alışkanlığı mesela)
record&kayıt
experience&deneyim
top&zirve
summit&zirve
charming&büyüleyici
unfortunately&malesef
fornunately&ne şans, çok şükür
manage to&başarmak
achieve&başarmak
succeed in& başarmak
fail&başaramamak
entire&tam,bütün
whole&tam,bütün
worth&değer,kıymet
envy&kıskanmak
opportunity&fırsat
make sth come true&gerçekleştirmek
wear&giymek
meet&tanışmak,karşılaşmak
kilt&İskoç eteği
hospitable&misafirperver
UNIT 8 ( COOPERATION IN THE FAMILY)
cooperation&işbirliği
errand&ayak işi
Make bed&yatak yapmak
Tidy room&odayı toplamak
Make breakfast/dinner&kahvaltıyı vs. hazırlamak
Take the dog for a walk&köpeği yürüyüşe çıkarmak
Do the washing up&bulaşıkları yıkamak
Do the shopping&alışveriş yapmak
Pay the bills&faturaları ödemek
Feed the family pet&evcil hayvanı beslemek
Put the rubbish out&çöpleri dışarıya çıkarmak
Take the dress to the dry cleaner&elbiseleri kuru temizleyyiciye götürmek
Spend time&zaman harcamak
Get ready&hazır olmak
Get better&iyileşmek
Get anxious&gerginleşmek
Get late&geç olmak
Get together&birlikte olmak
promise&söz vermek
sort out&sınıflandırmak,ayırmak
do errands&ayak işleri yapmak
UNIT 9 (SUCCESS STORIES)
scientist&bilimadamı
geologist&jeolog
philosopher&filozof
neuroscientist&nörolog
accomplishment&başarı
research&araştırma
internationally&uluslararası
prestigious&saygın,prestijli
made up my mind&ne yapacağına karar verme
familiar with&tanıdık
guess&tahmin etmek
memory&hafıza
attention&dikkat
emotional inteligence&duygusal zeka
brain-based learning&beyne dayalı öğrenme
fundamental to&önemli
effective learning&etkili öğrenme
suppress&bastırmak, duygularını gizlemek
fear&korku
anger&öfke, kızgınlık
disgust&tiksinme
surprise&şaşkınlık
happiness&mutluluk
empathy&empati
conflict&fikir ayrılığı
productive&üretici, yaratıcı
publish&basmak
self-awareness&kişisel farkındalık
mental function&zihinsel fonksiyon
UNIT 10 ( READING FOR ENTERTAINMENT)
entertainment&eğlence
sad&üzgün
frightening&korkutucu
romantic&romantic
die of&hastalıktan ölmek
get out of&kurtulmak
get married&evlenmek
well-known&tanınmış
scholarship&burs
stepsister&üvey kardeş
Unıte 10’un devamı!!!
invitation&davet
attend&katılmak
fall in love with&aşık olmak
accept&kabul etmek
offer&teklif
counselor&danışman
advice&öğüt
decision&karar
relationship&ilişki
progress&ilerlemek
career&kariyer
weigh&ölçüp tarmak
college&kolej
improvement&gelişme
development&gelişme
wood cutter&odun kesici, oduncu
stepmother&üvey anne
wicth&cadı
take care of&bakmak, ilgilenmek
pebble&çakıltaşı
crumbs of bread&ekmek kırıntısı
go back&geri gitmek
run away&kaçmak
UNIT 11 (PERSONAL GOALS)
goal&amaç
hope&umut
outcome&sonuç
career&kariyer
marriage&evlilik
education&eğitim
ambition&hırs
wish&istek, arzu
desire&istek, arzu
percantage&yüzde (%)
generation&nesil
teenager&gençler
nearly half&neredeyse yarısı
scarcely&neredeyse hiç
own&kendi
business&iş
secure job&güvenli meslek
take risk&risk almak
confidence&güven
key&anahtar
abroad&yurtdışı
respect&saygı duymak
esteem&itibar, saygı
traditional family&geleneksel aile
predict&tahmin etmek
main&ana, esas
mission&ideal, amaç
goodwill&temiz kalplilik
arrogant&kibirli
set out&yola çıkmak, girişmek
fund&sermaye, ödenek
focus on&bir noktada toplamak
UNIT 12 (PERSONALITY TYPES)
strength&güç
weakness&güçsüzlük
formal&resmi
informal&resmi olmayan
easygoing&uysal
flexible&yumuşak başlı, değişken
upset&üzgün
miss small details&küçük ayrıntıları kaçırmak
candidate&aday
customer service&müşteri servisi
get stressed&streslenmek
concentrate&konsatre olmak
focused&odaklanmış
irresponsible&sorumsuz
responsible&sorumlu
unimaginative&yaratıcı olmayan
imaginative&yaratıcı
honest&dürüst
dishonest&dürüst olmayan, karaktersiz
threat&tehlike, tehdit
capable&yetenekli
get on with&geçinmek, anlaşmak
willingness&isteklilik
lack of& -siz, -sız eki
belief&inanç
tend to&eğilimi olmak
terrified&dehşete düşmek
major&büyük
misunderstand&yanlış anlamak
morale&moral
motivation&motivasyon
mistake&hata
gain&kazanmak
punctual&dakik
tactful&ince ruhlu, düşünceli
neat&zarif
organised&planlı
sociable&sosyal
adaptable&uyumlu
outgoing&içi dışı bir, açık yürekli
disciplined&disiplinli
practical&pratik
UNIT 13 (LANGUAGE LEARNING)
modest&mütevazi
objective&tarafsız
point of view&açısından
language&dil
Communicate with&iletişim kurmak
Native speaker&anadili konuşan kişi
strategy&strateji
develop&geliştirmek
culture&kültür
custom&gelenek
find out&öğrenmek
classify&sınıflandırmak
information&bilgi
finally&sonunda
categorize&kategorize etmek
write down&yazmak
put together&biraraya getirmek
afraid of&korkmak
look up&araştırmak
approach&yaklaşım
review¥iden gözden geçirmek
interval&ara
improve&ilerletmek
efficent&etkili
vocabulary&kelime hazinesi
difficulty&zorluk
target language&öğrenilecek dil
obviously&açıkça
clearly&açıkça
agree&katılmak (bir fikre mesela)
personally&kişisel olarak
in my opinion&benim fikrime gore, bence
interrupt&kesmek, durdurmak
for instance&örneğin
in addition&ek olarak
efficiently&etkili biçimde
UNIT 14 (PRECAUTIONARY MEASURES)
precautionary&tedbirli
precaution&tedbir
global warming&küresel ısınma
danger&tehlike
sign&işaret
climate&iklim
solar energy&güneş enerjisi
air conditioning&klima
heating&ısıtma
generate&üretmek
reduce&azaltmak
reuse¥iden kullanmak
recycle&geri dönüştürmek
seperate&ayrı
avoid&sakınmak, kaçınmak
pollution&kirlilik
vehicle&araç
stuff&eşya, nesne
in the first place&başlangıçta
turn down&azaltmak
advice&öğüt
suggestion&öneri
warning&uyarı
sun rays&güneş ışınları
sunglasses&güneş gözlüğü
sunburn&güneş yanığı
sun cream&güneş kremi
sunlight&güneş ışığı
damage&hasar
UV rays&ultraviyole ışınları
radiation&radyasyon
provide&önlemek
protection&koruma
protective&koruyucu
shade&gölge
in case&halinde, durumunda
sensible&duyarlı
save energy&enerjiyi koruma
desert&çöl, ıssız yer
island&ada
paradise&cennet
switch off&kapatmak
UNIT 15 (PREFERENCES)
preference&tercih
prefer&tercih etmek
cycling&bisiklete binme
beef&sığır eti
soccer&futbol
excellent&mükemmel
ensure&garantilemek
wide range&çok çeşitli
include&içermek, kapsamak
ballroom dancing&balo salonu dansı
demonstration&gösteri
cookery&aşçılık
beauty treatment&güzellik uygulaması
competition&yarışma
canoeing&kano kullanma
parasailing¶şütlü yelken
Turkish bath&Türk hamamı
facility&imkan
leisure activities&boş zaman etkinlikleri
outdoor&açık hava
Unite 15’in Devamı!!!
outdoor sports&açık hava sporları
competitive&rakip olabilen
free charge of&bedava
look after&bakmak (çocuğa mesela)
exhausted&bitkin
blow off steam&rahatlamak, nefes almak
put off&ertelemek
stand someone up&birini ekmek, planladığın görüşmeye gitmemek
over the moon&çok mutlu
look forward to&iple çekmek
would rather&tercih etmek
choice&seçenek
folk dancing&halk oyunu
spa&kaplıca
heavy workload&ağır iş yükü
UNIT 16 (EMPATHY)
argument&tartışma
absolutely&kesinlikle
exactly&kesinlikle
respectful&saygılı
sympathetic&sempatik
agreement&aynı fikirde olma, anlaşma
disagreement&anlaşmazlık
approval&onaylama
disapproval&onaylamama, itiraz
I am sure&eminim
If you ask me&eğer bana sorarsan
I am afraid I don’t agree with you&korkarım sana katılmıyorum
I agree&katılıyorum
Do you really think so? &gerçekten böyle mi düşünüyorsun?
That’s right&bu doğru
Is that right? &bu doğru mu?
emphaty&empati, başkasının duygularını anlama
sympathy&halden anlama
obviously&açıkça
perspective&geniş bakış açısı
point of view&bakış açısı
put yourself in other people’s shoes&kendini başkasının yerine koyma
see the situation through someone’s eyes&durumu başkasının gözüyle görebilmek
selfish&bencil
experience&tecrübe
I can understand how you felt&nasıl hissettiğini anlayabiliyorum
I can imagine how hard it was for you&senin için ne kadar zor olduğunu hayal edebiliyorum
I am sorry to hear that&bunu duyduğum için üzgünüm
Hard luck! &kötü şans
Well done!&aferin
Congratulations! &tebrikler
How wonderful!&ne muhteşem!
How exciting! &ne heyecan verici!
Oh dear! Really? &canım gerçekten mi?
Poor you!&zavallı sen!
How awful! &ne kötü!
Frightening! &korkunç!
UNIT 1 (FRIENDSHIP)
Funny nedir & eğlenceli
Rude nedir & kaba
Polite nedir & kibar
Stingy nedir & cimri
****ful nedir & yardımsever
Generous nedir & cömert
Friendly nedir & arkadaş canlısı
Trustworthy nedir & güvenilir
Honest nedir & dürüst
Have a good sense of humour
(İyi bir espiri anlayışına sahip)
Supportive ne demektir& destekleyici
Sensitive ne demektir& duyarlı
Reliable ne demektir& güvenilir
Nice ne demektir& güzel, hoş
Sincere ne demektir& samimi
Short ne demektir& kısa
Tall ne demek& uzun
Anxious & gergin
Thankful anlamı nedir & minnettar
Angry & kızgın
Worried & endişeli
Hardworking & çalışkan
Lazy & tembel
Kind & iyi kalpli
Understanding & anlayışlı
Crazy& çılgın
Cheerful&neşeli
Medium-height&orta boylu
Slim&ince
Plumb&şişman
Good at & bir şeyde iyi olma
Bad at & bir şeyde kötü olma
Friendship& arkadaşlık
Tell the truth& doğruları söylemek
Encouragement& cesaret
UNIT 2 (ROAD TO SUCCESS)
Realistic & gerçekçi
Logical & mantıklı
İntuitive & içgüdüsel
Analytical&çözümsel
Verbal&sözel
Boring & sıkıcı
Slow & yavaş
Quick & hızlı
Silent & sessiz
Loud & ses olarak yüksek
Close&yakın
Active&aktif
Quiet&sessiz
Independent&bağımsız
Careful & dikkatli
İndependent & bağımsız
Serious & ciddi
Regular & düzenli
Sensitive &duyarlı,hassas
Interpersonal Inteligence & kişisel zeka Musical Inteligence&müzikal zeka
Visual Inteligence& görsel zeka
Verbal Linguistic Inteligence&sözel zeka
Kinaesthetic Inteligence& bedensel zeka Mathematical Inteligence&matematiksel
Intrapersonal I. & içe dönük zeka
pair work&eşli çalışma
group work&grup çalışması
taking note¬ alma
UNIT 3 (IMPROVING ONE’S LOOK)
Pretty & hoş, güzel (oldukça)
Bored & sıkılmış
Polite & kibar, nazik
Excited & heyecanlanmış
Surprised & şaşırmış
Clever & zeki, akıllı
Talkative & konuşkan
Emotion&duygu
Personal quality&kişisel özellik
Physical appearance&fiziksel görünüş
Smooth & pürüzsüz, düzgün
Junk food & abur cubur
Get rid of & bir şeyden kurtulmak
Acne&sivilce
Make-up&makyaj yapma
Scrub&sıkmak(sivilce)
Rinse&durulamak
Firstly&ilk olarak
Secondly&ikinci olarak
Also&ayrıca
Then&sonra
Hand care product&el bakım kremi
Skin care product&cilt bakım kremi
Hair care product&saç bakım ürünü
Body care product&vücut bakım ürünü
Comb&saç fırçası
Nail clipper&tırnak makası
Acne gel&sivilce jeli
Hand cream&el kremi
Shower gel&duş jeli
Body lotion&vücut losyonu
TOO SHORT (too + sıfat) (anlam olumsuz)
TALL ENOUGH (sıfat + enough) ( olumlu)
UNIT 4 (DREAMS)
Believe & inanmak
Daydream&hayal etmek
Amusement park&lunapark
Balance&denge
Enemy&düşman
Busy & meşgul, yoğun
Freedom & özgürlük
comfortable & rahat, komforlu
relaxed & rahat, sakin
tired & yorgun
sleepy & uykusuz
huge & büyük, kocaman
stressful&stresli
power&güç
monster&canavar
chase&takip etmek
that’s incredible&bu inanılmaz
you’re joking&şaka yapıyorsun
that’s interesting&bu ilginç
While + past continuous, past simple veya
Past continuous
When + past simple, past continuous
UNIT 5 (ATATÜRK:THE FOUNDER OF TURKISH REPUBLIC)
Victory Day & Zafer Bayramı
Republic Day & Cumhuriyet Bayramı
National Sovereignty and Children’s Day&Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Youths and Sports Day&Gençlik ve Spor Bayramı
Turkish Grand National Assembly&Türkiye Büyük Millet Meclisi
Amasya Circular&Amasya Görüşmesi
Father of Turks&Türkler’in Babası
Turkish Republic & Türkiye Cumhuriyeti
Turkish State&Türk Devleti
Independence War & Kurtuluş Savaşı
President & cumhurbaşkanı
Military&askeri
Ottoman Empire&Osmanlı İmparatorluğu
force&güç, zorla ele geçirmek
Found & kurmak
Founder & kurucu
War & savaş
Peace & barış
Fight & kavga etmek
Die & ölmek
Attack & saldırmak
Enemy & düşman
Commander & komutan
Justice & adalet
Independence & bağımsızlık
Occupying powers&işgal güçleri
pressurize&baskı yapmak
sign&imzalamak
treaty&anlaşma
defeat¥ilmek
spread&yayılmak
veteran&gazi
And & VE (birbirine parallel iki ifade arasında)
But & FAKAT (birbirine zıt iki ifade arasında)
Because & ÇÜNKÜ (neden belirtir.)
UNIT 6 ( DETEVTIVE STORIES)
Appear&görünmek
Disappear&gözden kaybolmak
innocent&masum
guilty&suçlu
wealthy&zengin
poor&fakir
single&tek
several&birçok
usual&sıradan
unusual&sıradışı
valueless&değersiz
valuable&değerli
daring&cüretkar
evidence&****l
finger print&parmak izi
foot print&ayak izi
tooth impressiom&diş izi
suspect&şüpheli
on loan&ödünç
insurance&sigorta
lay a trap&tuzak kurmak
treasure chest&define sandığı
in spite of&rağmen
exhibit&sergi
interested in&ilgili olmak
necklace&kolye
possible&muhtemel,olas
security&güvenlik
Unite 6’nın Devamı
thief&hırsız
burglar&hırsız
crime&suç
UNIT 7 (PERSONAL EXPERIENCE)
talented&yetenekli
ambitious&hırslı
succesful&başarılı
give up&bırakmak (bir alışkanlığı mesela)
record&kayıt
experience&deneyim
top&zirve
summit&zirve
charming&büyüleyici
unfortunately&malesef
fornunately&ne şans, çok şükür
manage to&başarmak
achieve&başarmak
succeed in& başarmak
fail&başaramamak
entire&tam,bütün
whole&tam,bütün
worth&değer,kıymet
envy&kıskanmak
opportunity&fırsat
make sth come true&gerçekleştirmek
wear&giymek
meet&tanışmak,karşılaşmak
kilt&İskoç eteği
hospitable&misafirperver
UNIT 8 ( COOPERATION IN THE FAMILY)
cooperation&işbirliği
errand&ayak işi
Make bed&yatak yapmak
Tidy room&odayı toplamak
Make breakfast/dinner&kahvaltıyı vs. hazırlamak
Take the dog for a walk&köpeği yürüyüşe çıkarmak
Do the washing up&bulaşıkları yıkamak
Do the shopping&alışveriş yapmak
Pay the bills&faturaları ödemek
Feed the family pet&evcil hayvanı beslemek
Put the rubbish out&çöpleri dışarıya çıkarmak
Take the dress to the dry cleaner&elbiseleri kuru temizleyyiciye götürmek
Spend time&zaman harcamak
Get ready&hazır olmak
Get better&iyileşmek
Get anxious&gerginleşmek
Get late&geç olmak
Get together&birlikte olmak
promise&söz vermek
sort out&sınıflandırmak,ayırmak
do errands&ayak işleri yapmak
UNIT 9 (SUCCESS STORIES)
scientist&bilimadamı
geologist&jeolog
philosopher&filozof
neuroscientist&nörolog
accomplishment&başarı
research&araştırma
internationally&uluslararası
prestigious&saygın,prestijli
made up my mind&ne yapacağına karar verme
familiar with&tanıdık
guess&tahmin etmek
memory&hafıza
attention&dikkat
emotional inteligence&duygusal zeka
brain-based learning&beyne dayalı öğrenme
fundamental to&önemli
effective learning&etkili öğrenme
suppress&bastırmak, duygularını gizlemek
fear&korku
anger&öfke, kızgınlık
disgust&tiksinme
surprise&şaşkınlık
happiness&mutluluk
empathy&empati
conflict&fikir ayrılığı
productive&üretici, yaratıcı
publish&basmak
self-awareness&kişisel farkındalık
mental function&zihinsel fonksiyon
UNIT 10 ( READING FOR ENTERTAINMENT)
entertainment&eğlence
sad&üzgün
frightening&korkutucu
romantic&romantic
die of&hastalıktan ölmek
get out of&kurtulmak
get married&evlenmek
well-known&tanınmış
scholarship&burs
stepsister&üvey kardeş
Unıte 10’un devamı!!!
invitation&davet
attend&katılmak
fall in love with&aşık olmak
accept&kabul etmek
offer&teklif
counselor&danışman
advice&öğüt
decision&karar
relationship&ilişki
progress&ilerlemek
career&kariyer
weigh&ölçüp tarmak
college&kolej
improvement&gelişme
development&gelişme
wood cutter&odun kesici, oduncu
stepmother&üvey anne
wicth&cadı
take care of&bakmak, ilgilenmek
pebble&çakıltaşı
crumbs of bread&ekmek kırıntısı
go back&geri gitmek
run away&kaçmak
UNIT 11 (PERSONAL GOALS)
goal&amaç
hope&umut
outcome&sonuç
career&kariyer
marriage&evlilik
education&eğitim
ambition&hırs
wish&istek, arzu
desire&istek, arzu
percantage&yüzde (%)
generation&nesil
teenager&gençler
nearly half&neredeyse yarısı
scarcely&neredeyse hiç
own&kendi
business&iş
secure job&güvenli meslek
take risk&risk almak
confidence&güven
key&anahtar
abroad&yurtdışı
respect&saygı duymak
esteem&itibar, saygı
traditional family&geleneksel aile
predict&tahmin etmek
main&ana, esas
mission&ideal, amaç
goodwill&temiz kalplilik
arrogant&kibirli
set out&yola çıkmak, girişmek
fund&sermaye, ödenek
focus on&bir noktada toplamak
UNIT 12 (PERSONALITY TYPES)
strength&güç
weakness&güçsüzlük
formal&resmi
informal&resmi olmayan
easygoing&uysal
flexible&yumuşak başlı, değişken
upset&üzgün
miss small details&küçük ayrıntıları kaçırmak
candidate&aday
customer service&müşteri servisi
get stressed&streslenmek
concentrate&konsatre olmak
focused&odaklanmış
irresponsible&sorumsuz
responsible&sorumlu
unimaginative&yaratıcı olmayan
imaginative&yaratıcı
honest&dürüst
dishonest&dürüst olmayan, karaktersiz
threat&tehlike, tehdit
capable&yetenekli
get on with&geçinmek, anlaşmak
willingness&isteklilik
lack of& -siz, -sız eki
belief&inanç
tend to&eğilimi olmak
terrified&dehşete düşmek
major&büyük
misunderstand&yanlış anlamak
morale&moral
motivation&motivasyon
mistake&hata
gain&kazanmak
punctual&dakik
tactful&ince ruhlu, düşünceli
neat&zarif
organised&planlı
sociable&sosyal
adaptable&uyumlu
outgoing&içi dışı bir, açık yürekli
disciplined&disiplinli
practical&pratik
UNIT 13 (LANGUAGE LEARNING)
modest&mütevazi
objective&tarafsız
point of view&açısından
language&dil
Communicate with&iletişim kurmak
Native speaker&anadili konuşan kişi
strategy&strateji
develop&geliştirmek
culture&kültür
custom&gelenek
find out&öğrenmek
classify&sınıflandırmak
information&bilgi
finally&sonunda
categorize&kategorize etmek
write down&yazmak
put together&biraraya getirmek
afraid of&korkmak
look up&araştırmak
approach&yaklaşım
review¥iden gözden geçirmek
interval&ara
improve&ilerletmek
efficent&etkili
vocabulary&kelime hazinesi
difficulty&zorluk
target language&öğrenilecek dil
obviously&açıkça
clearly&açıkça
agree&katılmak (bir fikre mesela)
personally&kişisel olarak
in my opinion&benim fikrime gore, bence
interrupt&kesmek, durdurmak
for instance&örneğin
in addition&ek olarak
efficiently&etkili biçimde
UNIT 14 (PRECAUTIONARY MEASURES)
precautionary&tedbirli
precaution&tedbir
global warming&küresel ısınma
danger&tehlike
sign&işaret
climate&iklim
solar energy&güneş enerjisi
air conditioning&klima
heating&ısıtma
generate&üretmek
reduce&azaltmak
reuse¥iden kullanmak
recycle&geri dönüştürmek
seperate&ayrı
avoid&sakınmak, kaçınmak
pollution&kirlilik
vehicle&araç
stuff&eşya, nesne
in the first place&başlangıçta
turn down&azaltmak
advice&öğüt
suggestion&öneri
warning&uyarı
sun rays&güneş ışınları
sunglasses&güneş gözlüğü
sunburn&güneş yanığı
sun cream&güneş kremi
sunlight&güneş ışığı
damage&hasar
UV rays&ultraviyole ışınları
radiation&radyasyon
provide&önlemek
protection&koruma
protective&koruyucu
shade&gölge
in case&halinde, durumunda
sensible&duyarlı
save energy&enerjiyi koruma
desert&çöl, ıssız yer
island&ada
paradise&cennet
switch off&kapatmak
UNIT 15 (PREFERENCES)
preference&tercih
prefer&tercih etmek
cycling&bisiklete binme
beef&sığır eti
soccer&futbol
excellent&mükemmel
ensure&garantilemek
wide range&çok çeşitli
include&içermek, kapsamak
ballroom dancing&balo salonu dansı
demonstration&gösteri
cookery&aşçılık
beauty treatment&güzellik uygulaması
competition&yarışma
canoeing&kano kullanma
parasailing¶şütlü yelken
Turkish bath&Türk hamamı
facility&imkan
leisure activities&boş zaman etkinlikleri
outdoor&açık hava
Unite 15’in Devamı!!!
outdoor sports&açık hava sporları
competitive&rakip olabilen
free charge of&bedava
look after&bakmak (çocuğa mesela)
exhausted&bitkin
blow off steam&rahatlamak, nefes almak
put off&ertelemek
stand someone up&birini ekmek, planladığın görüşmeye gitmemek
over the moon&çok mutlu
look forward to&iple çekmek
would rather&tercih etmek
choice&seçenek
folk dancing&halk oyunu
spa&kaplıca
heavy workload&ağır iş yükü
UNIT 16 (EMPATHY)
argument&tartışma
absolutely&kesinlikle
exactly&kesinlikle
respectful&saygılı
sympathetic&sempatik
agreement&aynı fikirde olma, anlaşma
disagreement&anlaşmazlık
approval&onaylama
disapproval&onaylamama, itiraz
I am sure&eminim
If you ask me&eğer bana sorarsan
I am afraid I don’t agree with you&korkarım sana katılmıyorum
I agree&katılıyorum
Do you really think so? &gerçekten böyle mi düşünüyorsun?
That’s right&bu doğru
Is that right? &bu doğru mu?
emphaty&empati, başkasının duygularını anlama
sympathy&halden anlama
obviously&açıkça
perspective&geniş bakış açısı
point of view&bakış açısı
put yourself in other people’s shoes&kendini başkasının yerine koyma
see the situation through someone’s eyes&durumu başkasının gözüyle görebilmek
selfish&bencil
experience&tecrübe
I can understand how you felt&nasıl hissettiğini anlayabiliyorum
I can imagine how hard it was for you&senin için ne kadar zor olduğunu hayal edebiliyorum
I am sorry to hear that&bunu duyduğum için üzgünüm
Hard luck! &kötü şans
Well done!&aferin
Congratulations! &tebrikler
How wonderful!&ne muhteşem!
How exciting! &ne heyecan verici!
Oh dear! Really? &canım gerçekten mi?
Poor you!&zavallı sen!
How awful! &ne kötü!
Frightening! &korkunç!





