[Kayıt ol]   [Şifremi unuttum!
Kullanıcı adım:   Parolam:  
 
Yazar Mesaj   #22788  15-02-2011 14:17 GMT+2 saat  

moonlight


Admin


Tecrübe Puanı.: 96%
Ruh Hali: Neþeli
Mesaj 4213
Şehir: istanbul
Ülke:
Meslek: gecelerin adamı :))
Yaş: 36
Facebook'ta Paylaş


* Eşinizin vefatından 11 gün sonra eğlenmek için dışarı çıktığınız için eleştiriliyorsunuz? Bu konuda benim içim çok rahat ama yanımızda görüntülenen sosyal danışmanlık yapan Gönül abla ve kızı benim yüzümden mağdur oldukları için açıklama yapma gereği hissettim. Uğradığımız Mektup barın sahibi ve orada sahneye çıkanlar bizim arkadaşımız. Biz klip çekiyoruz, klip çektiğimiz insanlar orada türkü söylerler. Biz de oraya sık gideriz. İçeride aile ortamı var. Herkes yemek yer, türküsünü dinler. Orası bar bile değil, türkü evi. O gün eniştem ve abimin kendi işleriyle ilgili görüşmelerimiz vardı. Mektup'a uğradık. Fotoğraftaki başı kapalı olan Gönül ablayı mekanda gördük. Kızı da yanındaydı. Kızını tanımam bile... İlk kez orada gördüm. Gönül ablayı tanırım sadece, o Defne'yi de tanır. Yol boyunca onlara eşlik ettik, sonra kendi yolumuza devam ettik.

* İçeride eğlendiğinizi gazetecilere vatandaşlar haber vermiş... Beni görmüş olabilirler, tanıyorlardır ama zaten türkü dinlemeye gitsem bile dinleyemedim. Çünkü "Bir kara kaşın, bir kara gözün" türküsü çalınmaya başlandı. Kötü oldum. Orada iki saat kaldıysak bunun 1,5 saati dışarıda sigara içtim. Bir eğlenmelik durum yoktu. Benim özel bir durumum olsa Beyoğlu'na gider miyim ya da fotoğrafımızı çeken muhabiri bir şekilde ikna etmeye, makinesini almaya çalırışım. Bunların olduğunu hepimiz görüyoruz. Yaram olsa gocunacağım ama ben kendimi biliyorum.

Beni yakın çevrem biliyor, en iyi Defne biliyor. Mekan çıkışında iki kare fotoğrafım çekildi, çekilsin ama Gönül ablanın kızıyla içeride sarmaş dolaş olduğum iddiası canımı sıktı. Ne sarmaş dolaşı? Kendime değil, o kızcağıza üzülüyorum. Kız arkadaşımla ve avukatımla mezarlığa gittiğimde de "Sevgilisiyle mezarlığa gitti" denildi zamanında. Ama böyle bir durumum yok. Belki iki yıl sonra biriyle çıkıp bir şey yaşayacağım, o zaman insanlar bunu da taktir edecektir ama yokken varmış gibi gösterilmek vicdansızlık. Bir arkadaşımla gidip yemek bile yiyemiyorum.



* Pazar akşamı eşinizin anısına yapılan "Yok Böyle Dans"ı izlediniz mi? Yok açamadım televizyonu, izleyemedim ama izleyenler sürekli bilgi verdiler. Acun'a çok teşekkürler, sağolsun.

Sizin eşinizden ayrı yaşadığınız, onun uyuşturucu kullandığı, o gece de sizi aldattığı v.s gibi bir yığın iddia var. Bütün bunlara ne diyeceksiniz? Etrafımdaki herkese söylüyorum. O benim hâlâ karım... O geceyle ilgili her şeyin en doğrusunu o biliyor. Aldatma konusuna gelince bırakın zerre kadar şüpheyi karıma güvenim sonsuzdur. Ben eşimi gözümle görsem bile inanmam. Başka bir şey var, rüya görüyorum deyip uyanmaya çalışırım. Hakikaten inanmam, üzerime yorum bile yapmam. Çünkü ben karımı çok iyi biliyorum. Bu iddiaları ortaya atanlar insana acısını bile yaşatmıyorlar. Bu kadar mı insanlıktan çıktık? Hepimizin gideceği yer toprağın altı ve bunların hepsinin hesabını vereceğiz.

Sizin bu tavrınız, eşinize böylesine sahip çıkışınız da bazı çevreleri şaşırttı... Eşime tabii sahip çıkacağım. Çünkü ortada bir şey yok. Ben bu camiayı çok iyi biliyorum. Bir şeyler sonuçlanacak ve mevzu kapanacak. Ben kalacağım ortada... Ondan sonra da hayatıma devam edeceğim.

Şu an siz de herkes gibi Adlı Tıp sonucunu bekliyorsunuz, değil mi? Evet, geçen hafta savcılığa gerekli gördüğümüz soruların dilekçesini verdik. Savcılıktan Adli Tıp sürecinin tamamlanmasını bekledikleri söylendi. Sürecin bitmesini bekliyoruz. Bu sırada bir sürü şey geliyor başımıza... Gerekli kişilere zamanı gelince yasal olarak da cevap vereceğiz. Defne ile ilgili olur olmaz konuşanları ölü yiyici olarak görüyorum. Gerçekten yatacak yerleri yok.
Defne’nin ölü bulunduğu geceyle ilgili ihanet iması yapıldı…
Defne’yi gözümle görsem inanmam, karıma o kadar çok güvenirim anlayacağınız. Karımın namusuyla ilgili gramı bırakın zerre tanesi kadar şüphem yok. Defne kendini yaşayan doğal bir kızdı, neyse oydu.

O eve de ne şekilde, nasıl gittiğini sonuçta kimse bilmiyor…
Kesinlikle öyle, kimse bir şey bilmiyor. Ama ben karımı iyi tanıyorum ve biliyorum. Ben kamera arkasında çalışan bir insanım, Defne de önünde. O daha popülerdi. İkimizin de hiçbir zaman magazinel bir olayı olmadı. 5 yıllık ilişkimiz süresince işlerimizin olduğu vakitler hariç hep dip dibe olduk, birbirimize çok düşkündük. 10 dakika küs kalamazdık.
Size o gün arkadaşlarıyla eğlenceye gideceğini mesajla mı söylemişti?
Hayır telefonda konuştuk. Zaten o gün akşama kadar beraberdik. Ben onu bıraktım. Cilt bakımına gitti, ondan sonra da bunlar oldu.
Sonra sizi polisler aradı ve eşinizin öldüğünü söyledi…
Sabah bakıcının çığlığıyla uyandım, haberlerden gördüm. Polisi arayıp sordum “Doğru mu değil mi?” diye. O anı anlatacak kelime bulamıyorum. O anı anlatamamki, ancak bunu yaşayan bilir.
Bazı köşe yazarları “O an kimse Defne’nin kocasının yerinde olmak istemez. Düşünsenize karınız hiç tanımadığınız bir bekar erkeğin evinde ölü bulundu” diye bile yazdı…
Öyle bir durumda hiçbir şey umurumda değil. Ben oraya karım gerçekten öldü mü ölmedi mi diye gittim. Bekar erkeğin evinde ölü bulunmuş bunların hiçbiri umrumda değil. Çünkü ben karımı biliyorum. Ona sonuna kadar güveniyorum.
Kerem Altan’ın “Aramızda duygusal bir yakınlaşma oldu” sözü sizi ne kadar etkiledi?
O ifadede ne yazarsa yazsın benim için hiç önemi yok. Hiçbir şey bana gerçek gelmiyor.
“DEFNEM BENİ BİLİYOR, O BANA YETER”
Yanınızda genç bir kadınla bir kulüpten çıkarken görüntülenmeniz ‘çapkınlık’ olarak yansıtıldı…
Orası ‘Mektup Bar’ denilen bir türkü evi. Oraya kurulduğundan beri giderim, herkesle aile gibiyim. Türkü dinlemek için gittim ama dinleyemedim. 1,5 saat dışarıda sigara içtim, yarım saat içeride durabildim. Oraya hep aileler gelir. O yanımdakiler de 10-15 yıldır tanıdığım abla dediğim Gönül ablam.. Yanımdaki de onun kızı. Hep birlikte çıktık, taksiye yürüyorduk. Daha karımı kaybedeli 12 gün oldu ve böyle bir yakıştırmalar yapılıyor. Üzüldüm ama kendimden çok yanımdaki Gönül ablaya ve kızına üzüldüm. Onların başka bir hayatı var. Bu haberleri yapanları Allah’a havale ediyorum. Bir de alkol aldığımı yazmışlar. İçeride sadece bir bardak su içtim. Keşke bir alkol ölçer olsaydı da sudan başka bir şey içmediğim ortaya çıksaydı. Ama kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilim. Beni Defnem biliyor ya o yeter.
Hatta sizin bu görüntünüzle ilgili internet yorumlarında ‘Kocası Defne’nin intikamını alıyor” diye yazdılar…
İnsanların bu kadar vicdansız olmalarına bilip bilmeden yazmalarına üzülüyorum. Tabiri caiz ise bu insanların yatacak yeri yok. Defne’yi mezarında rahat uyutmuyorlar. 1 haftadır çektiğimizi bilen biliyor. İlla acıyı kameralar önünde mi yaşamalıyız. İlla maymunluk mu yapmamız gerekiyor insanları inandırmak için.
HINCAL ULUÇ’A DAVA AÇMAYACAK KADAR EŞEK DEĞİLİZ
Eşinizle ilgili “Su testisi su yolunda kırıldı” yorumu yapıldı…
Bir insan nasıl olur da hiç tanımadığı, bir merhabasının bile olmadığı insan için “Su testisi su yolunda kırılır” tarzında cümleler kullanabilir. Bunun hesabını bana adalet önünde verecek. Bir şey yapmayacak kadar eşek değiliz. En cahil insanlar bile bunu yapar.
Defne’ye en son ne zaman seni seviyorum demiştiniz?
Bu sözü her sabah söylerim. O sabah da söylemiştim.
12 gündür üzerinde yeşil parka montunuz var. Özel bir anısı mı var?
Evet o bana Defne’nin hediyesi, bana çok yakıştırmıştı, çok seviyordu. O montla kendimi iyi hissediyorum.

__________________
Gender_Bay Çevirimiçi durumu