[Kayıt ol]   [Şifremi unuttum!
Kullanıcı adım:   Parolam:  
 
Yazar Mesaj   #22492  05-01-2011 13:56 GMT+2 saat  

moonlight


Admin


Tecrübe Puanı.: 96%
Ruh Hali: Neþeli
Mesaj 4213
Şehir: istanbul
Ülke:
Meslek: gecelerin adamı :))
Yaş: 36
Facebook'ta Paylaş
Eski Yunanistan'da edebiyat, hemen hemen bütün dünyada olduğu gibi, destan ve efsanelerle sözlü ve manzum olarak başlamıştır. Bilinen ilk Yunan destanları İlyada ve Odisseia'dır. Bu destanlar, MÖ IX. yüzyılda yaşadığı sanılan ünlü ozan Homeros (Homer) tarafından yazıya geçirildiği için Homeros Destanları adıyla da anılır.

İlyada Destanı: Akhalarla Troyalılar arasındaki savaşı konu alan bu 16.000 dizelik destanın kahramanı, Yunanlıların en büyük savaşçısı Akhilleus'tur. Sevdiği köle kızın tanrılara kurban edilmesi yüzünden Akhaların başkomutanı Kral Agamemnon'a kızan Akhilleus, savaşa katılmaktan vazgeçer. Bu yüzden de savaş uzayıp gi­der. Ancak, destanın sonlarına doğru, en sevdiği arkadaşı Patroklos'un, Troyalı kahraman Hektor tarafından öldürülmesi üzerine savaşa giren Akhilleus, Hektor'u öldürür ve savaşın sona ermesini sağlar. Destanın öyküsü kısaca budur. Ama İlya­da, yalnızca yıllarca süren Troya Kuşatması'nın sıradan bir öyküsü değildir. Bu ya­pıt aynı zamanda kahramanlık idealinin bütün çelişkileriyle araştırılması, sorgulan­masıdır. Başta Akhilleus olmak üzere bütün Yunanlı kahramanların tutkulu ve çılgın gururunun, insanı insan olmaktan çıkaran vahşi cesaretin, hüzünlü ve pişmanlık do­lu bir bakışla sergilenişidir. Bu destan aynı zamanda, Yunan mitolojisinin Menalos, Helena, Aksias gibi önemli kişilerini de edebiyata kazandırması açısından önemli­dir.

Odisseia Destanı: Bu destanda Akhaların en zeki, en kurnaz savaşçısı Kral Odisseus'un Troya Savaşı'ndan sonra ülkesine, Ithake kentine, dönerken 10 yıl bo­yunca yaşadığı serüvenler, mücadele ederek üstesinden geldiği güçlükler anlatılır. 12.000 dizeden oluşan bu destanın yapısı, İlyada'nınkinden daha karmaşık ama daha sağlam ve bütünseldir. Üstelik içerik olarak da ondan zengindir. İlyada'da da birçok olayın anlatımı, destanın temel yapısını bozmadan yapıttan çıkarılabilir. Ama bunu Odisseia'da yapmak mümkün değildir. Çünkü Odisseia'da her olay, bir yönüy­le ana olaya bağlıdır. Beş ayrı parçadan oluşan destanın en ilginç kişilerinden biri Odisseus'un vefalı ve sabırlı karısı Penelope'dir. Kendisini elde etmek isteyenlere ilginç oyalama taktikleriyle on yıl direnen Penelope'nin destanın sonunda kocası Odissseus'a kavuştuğu görülür.

Eski Yunan Düşünür ve Sanatçıları

Hesiodos: MÖ VIII. yüzyılda yaşamıştır. Tanrıların Yaratılışı, İşler ve Günler adlı iki uzun şiiriyle tanınır. Bu şiirler, Homeros'un İlyada ve Odisseia destanlarından sonra Yunan mitolojisinin en eski yazılı ürünleri kabul edilir. Düşünce içerikli olma­ları, kimi gerçekleri insanlara öğretmek amacıyla yazılmaları, bu şiirlerin didaktik şi­irin dünya edebiyatındaki ilk örekleri olarak düşünülmesinde etkili olmuştur.
Sappho: MÖ VII-VI. yüzyıllar arasında bugünkü Midilli adasında yaşamıştır. İlk Yunan kadın şairidir. Şiirlerinde aşk konusunu oldukça duygulu bir anlatımla işle­miştir. Aşkı, Tanrı'nın insanlara kutsal bir armağanı olarak kabul etmiştir. Şiirleri, li­rik şiirin dünya edebiyatındaki ilk örnekleri kabul edilir.
Alkais: MÖ VII-VI. yüzyıllar arasında bugünkü Midilli adasında yaşamıştır. Sapho'nun çağdaşı ve hemşerisidir. Yaklaşık 10 cilt tutan lirik şiirler yazmışsa da bu şiirler günümüze ulaşmamıştır. Şiirlerinden bugüne ancak kimi deyişler ve bölümler kalabilmiştir.
Anakreon: MÖ VI-V. yüzyıllar arasında yaşamış, ömrünün büyük kısmını bugün­kü Sisam adasında Polykrates'in sarayında geçirmiştir. Sappho ve Alkais gibi o da lirik aşk şiirleri yazmıştır. Ama şiirlerinden ancak bazı bölümler günümüze ulaşabil­miştir.
Aisopos: MÖ VI. yüzyılda yaşadığı sanılan şair, fabl türündeki ürünleriyle tanın­mıştır. Dolayısıyla da didaktik şiir türünün dünya edebiyatındaki öncülerinden biridir. Çeşitli kaynaklardan derlenen şiirlerinin bir kısmı Türkçede Ezoptan Masallar ya da sadece Masallar adıyla yayımlanmıştır.
Pindaros: MÖ VI-V. yüzyıllar arasında yaşadı. Eski Yunan edebiyatının en büyük lirik şairidir. Aynı zamanda iyi bir müzisyendir. Şiire birçok yenilik getirmiştir.
Thespis: MÖ VI. yüzyılda yaşamıştır. Tragedya türüne getirdiği yenilikle tanınır. Koronun içinden birini almış ve ona Dionysos'un başından geçenleri anlattırmıştır. Böylece kendi dönemine kadar hep oyuncusuz sergilenen tragedyalara ilk oyuncu­yu sokmuştur.
Aiskhylos: M.Ö 525-456 yılları arasında yaşamıştır. Eski Yunan uygarlığının ye­tiştirdiği üç büyük tragedya şairinden ilkidir. Aiskhylos'a gelinceye kadar tragedya nerdeyse tümüyle danstan oluşan ve kökeni Dionysos Şenlikleri'ne dayanan bir gösteri sanatıydı ve gösterilerde yaklaşık elli kişi bir koro oluşturup dans ederdi. Thespis'le birlikte bu durum biraz değişti. Thespis koro içinden birini seçerek ona Dionysos'un başından geçenleri anlattırmaya başladı. Böylece tragedyaya ilk oyun­cuyu kazandırdı. Aiskhylos işte bu tek oyuncuya ikinci bir oyuncuyu da ekleyerek tragedyayı geliştirdi; diyaloglarla gelişen bir gösteri sanatı hâline getirdi. Üstelik ko­rodaki insan sayısını da azaltarak 12'ye düşürüp diyalogları ön plana çıkardı. Baş­lıca yapıtları şunlardır. Yalvaran Kızlar, Persler, Zincire Vurulmuş Prometheus, Thebai'ye Karşı Yediler, Orestia Üçlemesi, Agamemnon.
Sophokles: MÖ 496-405 yılları arasında yaşamıştır. Eski Yunan uygarlığının ye­tiştirdiği üç büyük tragedya şairinden ikincisidir. 123 oyunundan sadece yedisi gü­nümüze ulaşabilmiştir. Tragedya türüne önemli yenilikler getirdi. Oyuncu sayısını ikiden üçe çıkararak diyalogun önemini iyice artırdı. Korodaki oyuncu sayısını on ikiden on beşe çıkardı ve sahnede mekânı tanımlamak için sahne resimleri kullan­maya başladı. Böylece, bir bakıma tragedyaları gerçek bir drama (tiyatroya) dönüş­türme yolunda önemli bir adım atmış oldu. Başlıca yapıtları şunlardır: Kral Oidipus, Oidupus Kolonos'ta, Antigone, Elektra, Aias, Trakhisli Kadınlar, Philoktetes.
Euripides: MÖ 484-407 yılları arasında yaşamıştır. Eski Yunan uygarlığının ye­tiştirdiği üç büyük tragedya şairinden üçüncüsüdür. Toplam doksan iki oyun yazmış­tır. Bunların günümüze yalnız on sekizi ulaşmıştır. Koroyu daha az kullanmış, oyun­ların başına ve sonuna birer monolog koyarak tragedya türüne yenilik getirmiştir. Başlıca yapıtları şunlardır: Media, Orestes, Elektra, Andromakhe, Herakles, Truva-lı Kadınlar, Fenikeliler, Bakhalar.
Aristophanes: MÖ 447-385 yılları arasında yaşamıştır. Eski Yunan edebiyatının ilk büyük komedya şairidir. Kırk dört komedyasından bugüne yalnız on biri kalabil­miştir. Başlıca yapıtları şunlardır: Atlılar, Eşek Arıları, Kuşlar, Kurbağalar, Bulutlar, Barış, Lysistrate.
Heredotos: MÖ V. yüzyılda yaşamıştır. Tarih biliminin kurucusu olarak tanınır. Kendi adıyla anılan Heredot Tarihi (Historiai) ile tanınır. Yazar bu yapıtında Pers Savaşları'nı anlatmıştır.
Demosthenes: MÖ 385-347 yılları arasında yaşamıştır. Söylev türünün ilk büyük ismidir.
Sokrates: MÖ 470-399 yılları arasında yaşamıştır. Üç büyük Yunan filozofundan ilkidir.
Platon (Eflatun): MÖ 429-347 yılları arasında yaşamıştır. Sokrates'in öğrencisi­dir. Üç büyük Yunan filozofundan ikincisidir.
Aristoteles (Aristo): MÖ 384-322 yılları arasında yaşamıştır. Platon'un öğren­cisidir. Üç büyük Yunan filozofundan üçüncüsüdür.

__________________
Gender_Bay Çevirimiçi durumu