Günlük hayatta karşılaştığımız problemlerin içinde evlenenememiş olmak da vardır. Belli bir yaşa gelip hala ailenin yanında bekar olarak yaşamak arkadaş çevresinde ve aile büyükleri açısından da sorun teşkil etmektedir. Her insan sevdiğiyle evlenmek ister. Ancak sevilecek veya sevmeye değecek insanın veya doğru insanın bulunmasının zor olduğunu hatta imkansız olduğunu söyleyenler vardır. Aile büyükleri devreye girer ve o kişiye uygun gördükleri biriyle tanıştırmaya çalışırlar. Buna görücü usulü evlilik denir.

Bu kişiler birbirini sever veya beğenirse evlenirler. Bu ilişkinin veya görüşmenin aşka dönüşme olasılığı da vardır. Belli bir süre görüşüp birbirini sevenler aşk evliliği yaparlar. Ortalama olarak 30 yaşına gelmiş veya 30 yaşını geçmiş olanlara evde kalmış denir. Bu kişilerin sosyal hayatta memnuniyetsiz kişiler olma olasılığı yüksektir. Ya önüne çıkanları beğenmemiş ya da kısmetleri çıkmamıştır. Artık evlenme baskısı yapılmaktadır çevreden bu yüzden de önüne ilk çıkanla evlenme eğilimi gösterebilirler.

Bunun yanında sevdiği olanlar da vardır. Fakat iki taraftan herhangi birinin ailesi bu ilişkiye onay vermemekte karşı çıkmaktadır. Durum böyle olunda ikililer ya aşklarına sahip çıkıp soruna kadar mücadele edecekler ya da aşklarından vazgeçip yollarına devam edeceklerdir. Bu süreç onların birbirine kadar bağlı olduklarını ve sevgililerini ölçmelerine fırsat verecektir. Bu olasılıkların dışında bir de aileyi hiçe sayıp evden kaçma veya kız kaçırma dediğimiz oldular da vardır. Bunları tasvip etmiyoruz.

Ailem beni sevdiğime vermiyor. Ailem onu istemiyor. Ailem onu sevmiyor. Ailem beni ona vermek istemiyor. Vermezlerse kaçarım. Ailem beni başkasına vermek istiyor.Ne yapmalıyım? gibi sorunsallarla da karşılaşılmaktadır. Ne olursa olsun aileleri karşınıza almadan tatlı dille aile büyüklerinin karşılıklı konuşmaları sonucunda olaylar çözüme kavuşturulmalıdır. Sevenlerin ayrılmasını kimse istemez. Mutlu günler dileriz..