Tuğba Melis Türk Kimdir?
Doğum Adı: Tuğba Melis Türk
Doğum Tarihi: 7 Eylül 1990
Doğum Yeri: Sofya, Bulgaristan
Burcu: Başak
Boyu: 177 cm
Kilosu: 57 kg
Ölçüleri: 89-61-91 cm
Saç Rengi: Kumral
Göz Rengi: Mavi-yeşil
Eğitimi: Akademi Neo
Meslek: Oyuncu
21 yaşında Best Model of Turkey 2011 yarışmasında birinci oldu.
Filmografi:
- krem (dizi)(2012) şelale
- Kolpaçino: Bomba (2011)
- Cehennem 3D (2010)
- Sevgili Düşmanım (2008) Ezgi
- Annem (2007) Başak
- Senin Uğruna (2007) Emel
- Arka Sokaklar (2006) Nesrin
- Büyük Buluşma (2004) Yasemin
- Adını Feriha Koydum (2012) Rüya Çelik (konuk oyuncu)
- Gökhan Türkmen – Bitmesin (2012)
– Best Model seçildikten sonra gündemi değiştirdin yapılan açıklamalarla. Tuba Melis Türk kim?
– Bulgaristan göçmeniyim, babamın tarafı da Azeri kökenli. Şu an İstanbul Aydın Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Fakültesi’nde Dram ve Oyunculuk Bölümü’nde 3. sınıf öğrencisiyim. 6 yıldır bu sektörün içindeyim. Dizilerim ve bir tane sinema filmim oldu. Son 3 yıldır da modellik yapıyorum.
– Nasıl oldu oyunculuktan mankenliğe geçmek?
– Oyunculuğa ayrı bir emek veriyorum ve öğreneceğim daha çok şey var. Arkadaşlarım ve ailem ‘neden mankenlik de yapmıyorsun?’ diye beni bir kışkırttılar. Birden mankenliğin, ve fotomodelliğin içinde buldum kendimi ve çok sevdim. Oyunculukla mankenlik bir arada gitmeye başladı. Gayet güzel bir şeklide hepsine devam ediyorum.
– Ülkemizde ne iş yaparsan yap, bir kere “manken” olarak da tanındın mı, diğer işlerini bertaraf edip, sadece manken olarak anmaları seni nasıl etkiler?
– Bunu hep söylüyorlar, ama insanın ne yaptığı, neyle mutlu olduğu önemli. Okula beni alırken de, hocalarım da benimle ilgili bir önyargı yaratmıştı. Çünkü mankenlik daha göz önünde olan bir meslek. Ama çabalarımı ve ne kadar mesleğimle ilgilendiğimi gördükten sonra, bana güvendiler. Bu yüzden 20 yıl da geçse; insanlar benim oyunculuk kısmındaki çabamı ve eğitimimi, uğraşlarımı, bir şeyleri üst üste koyduğumu, taşları zamanında ve yerli yerine oturttuğumu gördükleri sürece, çok da önemli değil.
– Oyunculukta ve podyumda seni cezbeden nedir?
– Aslında bir hayatınız var devam eden. Ama mesleğinizle ilgili birçok karakteri yaşıyorsunuz ve o hayatları bir nevi yaşıyorsunuz. Ve karakterle bütünleşip, kendinizle birleştirmeniz gerekiyor. Bu açıdan, çok güzel bir şey. Oyunculuk yaptığınız sürece birçok karakterin renklerini yaşarsınız. Podyuma da çıktığımda kendimi hep tiyatro sahnesinde imişim gibi hissederim. Aslında birbirleriyle çok bağlantılı meslekler.
70’LİK BİRİYLE…
– Güzel ve akıllı kadın olmak sende ne gibi zorluklar yarattı?
– Güzel kadın her zaman bir işi başardığında; ‘Güzel işte o yüzden başardı’ olarak algılanıyor. Güzel kadın hareketlerine daha fazla dikkat etmeli, kendisini daha donanımlı yapmalıdır.
– Türkiye’de kadın olmak?
– Aslında zor… Son dönemde, o zor kısmı biraz atlattık gibi geliyor. Önceleri; kadının güçlü olması daha bir bastırılmıştı. Çalışmaması, eşine güvenmesi, boşanamaması gibi… Daha çok eziliyordu, kendine güveni yoktu. Şimdilerde; kadının iş hayatındaki kariyeri, kendi ayaklarının üzerinde durması bu sorunların bir kısmını çözdü. Kadın olmak, güzel bir şey.
– Doğu’da dünyaya gelseydin, küçük yaşta 70 yaşında birisiyle evlendirilseydin, yine de kadın olmak güzel olur muydu?
– Çok ilginç bir şey, üniversiteye ilk başladığımda hocamız, bizden 3-4 dakikalık sahne performansı istedi. Ne yapabilirim? diye düşündüm ve bir duvak buldum. Saçlarımı iki yandan örüp, takılar taktım. Gelin makyajı yaptım. Ve sahneyi, bir yatak odası olarak kullandım. Gelin olan kızın ağlamalarını, duvağını atmasını, yüzündeki makyajı silmesini oynadım. Bir obje daha kullandım o da kitaptı. O, küçük gelin edilen kız, kitabını da yatak odasına kadar getirmişti. En yüksek notu da ben almıştım. Çünkü Türkiye’nin gerçek yüzünü göstermiştim. Mahsun Bey de şimdi o konuyu işliyor. O yüzden de içim “cız” etti, acıdı seyrederken. Çünkü o küçük kızların yerinde olsaydım ne yapardım, ne ederdim? tam olarak anlatmam imkânsız…
O KONUŞMA İŞİME YARADI
– Best model seçildikten sonra kapılar daha mı kolay açıldı?
– Bunun öncesinde devam eden işlerim vardı. Daha çok basın anlamında popüler oldum. Tabii ki çok faydası oldu. Beni bir sene sonra keşfedecek olan kişiler bu yarışmadan sonra benim farkıma varacaklar. Film 2010’da vizyona girdi. O zamanlar da bu sahneler konuşuldu, ama bu kadar gündem oluşturmamıştı. İnanılmaz derecede o sahneler internette tıklanmış.
– Yarışmaya katılan kızın annesinin konuşması senin ekmeğine yağ-bal sürdü diyebilir miyiz?
– Bu olayın olması ile, aslında kendimi daha fazla anlatma fırsatı buldum. Neden o işi yaptığımı, o filmin nasıl bir film olduğunu açıklamış oldum. 2 yıl öncesinde de haberler çıktığında ‘niye bu sahne konuşuluyor’ diyordum. O sahne, sayelerinde şimdi de konuşulmuş oldu. Ben de kendimi açıklamış oldum. Bir anlamda benim işime yaradı.
HAYALİM HOLLYWOOD
– Sevgilin var mı peki, evlenmeyi düşünüyor musun?
– Erkek arkadaşımın olması paylaşım açısından iyi.Yanınızda biri oluyor ve sizi destekliyor. Şu an bir erkek arkadaşım yok. Evliliği de uzun bir süre düşünmüyorum. Bu işin içindeyseniz karşınızdaki insanın sizi daha iyi anlıyor olması lazım. Karşı taraf güvensiz olunca, bu da sorunlara yol açıyor. İlişkilerim genelde bu yüzden bitti. Hayatımda, bana karışan insanı bulundurmuyorum.
– Kız arkadaşlarınla aran nasıl?
– Çok iyi, çünkü fazla kız arkadaşım yok. Az olsun, öz olsun. Benim için hayatta en önemli şey huzur. Huzurumu bozan insanları hayatıma almam.
– Aşkı nasıl anlatırsın?
– Garip bir duygu, biraz mantığı geri plana atan bir duygu. Aşkı da evliliği de, uzun bir süre düşünmüyorum. Kariyerim daha önemli.
– Peki bir gün seni sahnelerde şarkı söylerken ya da kitap yazarken görecek miyiz?
– Kitap yazmak hayalim. 11 yaşından beri şiir yazıyorum. Belki bir gün hayata geçer. Üniversiteye başladığımda; 1-2 tane kitabım vardı, şimdi 350 tane kitabım var. çok okuyorum. Mitoloji kitaplarını çok seviyorum.
– Nasıl bir hayat mutlu ederdi?
– Hayatımda her şey adım adım ve kalıcı olsun istedim. Hedefim 30’a kadar bir şeyler yapayım, sonrasında başka bir şeyler çizerim değil. 70 yaşına geldiğimde de kalıcı bir şeyler yapayım. Zaten 40 yaşlarımda düşündüğüm bir hayalim var, o da çocuklar için sanat okulu açmak.
– Bir gün seni Hollywood’ta görür müyüz?
– Şu an istediğim başka şeyler var, onlar bir gerçekleşsin bir gün o da olur. Ünlü bir markanın yüzü olmayı çok istiyorum, iyi bir projede yer almayı hedefliyorum. Hollywood biraz daha sonra ki hayalim olabilir.