“22” and “We Are Never Getting Back Together” gibi şarkılarıyla listeleri alt üst eden şarkıcı, favori egzersizlerini, oda servisi için tutkusunu ve birlikte yaşadığı şeyleri paylaşıyor.
Makyaj masası: Kırmızı ruj,dudak boyaları,günlük kontakt lensler,yüz yıkama, nemlendirici kremler ve yeni parfümüm, Taylor by Taylor Swift.
Ayaklarında: Red Keds.
Komidinde: Gözlüklerim.
Antrenman Planı: Koşmak, yürüyüş yapmak, trambolinde zıplamak, mekik çekmek.
Müzik listesi: 40’ların ,50’lerin ve 60’ların müzikleri. Doris Troy “Just One Look” ve The Beach Boys“Wouldn’t It Be Nice”
Desteklediği hayır işleri: Okullarda yapılan herhangi bir müzik programı fonu, çocukluk çağı kanseri ya da afet yardımı.
Evindeki favori duvarı: Evimdeki tüm duvarlar benim ve arkadaşlarımın resimleri ile kaplı.
Twitter: Kedim ve kariyerim hakkında ki güncellemeler, ara sıra şifreli mesajlar ve rastgele kaygısız gözlemler.
Dilek listesi: Rahatsız, nane yeşili bisiklet, Shirley Temples tapınakları yapmak.
Karaliste (shit list): Eski sevgilileri
Hayal gücü yolculuğu: Daha önce izlenmemiş Law & Order: SVU bölümlerinin maratonu
Gidilecek Menü: Japon yemekleri,Çin yemekleri ve oda servisleri.
Ölmeden önce yapılacaklar listesi: Bir üniversite diploması almak. Her nasılsa, bir şekilde…
Pinterest panosu: Yemek tarifleri,dekorasyon fikirleri ve bir çok ‘Kendine inan’ alıntıları.
Masaüstü Ekran koruyucuları: Arkadaşlarım Lena, Ashley, ve Jessica , grubum ve red tur dansçılarım ile olan resim. Erkek kardeşim çekmişti bunu.
Buzdolabı Kapağı: Gittiğim yerlerden aldığım mıknatıslı süsler ve üzerinde Grammy adaylıklarımın bulunduğu bir madalya; çünkü… neden olmasın ki?!
En çok korktuğun 5 şey: 1.Deniz kestanesi 2. Kendimi Google’da aramak 3. Kulağakaçan böcek 4.Kinikler, kötümserler 5.Tutuklanmak
İdeal akşam yemeği partisi misafir listesi: Will Ferrell, Conan O’Brien ve Ina Garten (yemek yapmada bana yardımcı olabilir de).
En çok pişmanlık duydukların listesi: Pişmanlıklarımın her biri gurur duyduğum bir şarkı ürettirdi.
Mezar taşına bir yazı yazacak olsaydın bu yazıda ne olurdu: “Love is a ruthless game unless you play it good and right.” (“Onu iyi ve doğru oynamadıkça Aşk acımasız bir oyun.”