Hak verilmez,alınır ilkesinden yola çıkarak sizlere vatandaş olarak pek bilinmeyen ve uğraşmaktan çekinildiği için aranılmayan vatandaşlık haklarımızdan bahsetmek istiyorum.İnsanların toplum içinde yaşamaları onlara bir takım yetkiler sağlarken aynı zamanda sorumluluk ve görevlerde yükler.Mesela bir kişinin haklarının başladığı yer,diğer kişinin sınırıdır.Kişiler kendi haklarından taviz vermeden aynı zamanda başkalarının haklarınada saygı göstermek zorundadırlar.Günümüzde bunlar aslında eğitim veya sosyal medya aracılığıyla gündeme çok gelse de,maalesef kişisel olarak mücadele gerektirdiği için pek tercih edilmez. Çoğu kişi haksız yere maruz kaldığı bazı olaylar karşısında sessiz kalmaktadır.Sebebleri değişken olmakla birlikte en çok bilinen uzun süren mahkeme süreleri veya karşı taraftan çekinmeleridir.Kişiler haklarının bilincinde olmayınca karşı taraftan çekinerek adalete sığınamıyorlar.Adalet herkese eşittir ve bu unutulmamalıdır.Aslında biraz hukuk bilgisiyle maruz kalınan bu gibi olayların üstesinden gelmek mümkün.Yeterki vatandaş olarak haklarımızın farkında olalım ve yılmadan haklarımızı arayalım.Ayrıca maruz kalınan bir olayda emniyete veya savcılığa suç duyurusunda bulunmak sanılanın aksine zor değildir.Olay anında emniyetten yardım istenebildiği gibi,ertesinde de savcılığa gidilebilir.Şikayete bağlı soruşturmalarda olaydan itibaren 6 aylık zaman zarfında başvuru oluyor.
Başvuru esnasında;
1-Kimliğiniz,
2-Şikayet dilekçeniz,
3-Şikayette bulunacağınız kişinin bilgileri,(adı,soyadı,adres veya telefon vs.)
4-Delilleriniz,
5-Varsa şahitleriniz veya şahit bilgileri.
Bu belgelerle başvurunuzu yaptığınız takdirde emniyet ve adalet mağdur vatandaş için gerekli olanları yapacaktır.Siz yeterki karşınıza çıkan ALİ KIRAN BAŞ KESENLERLE mücadele etmeyi bilin ve onlarada öğretin.İnanın kanun karşısında el pençe divan duruyorlar….
FATMALOJİ