[Kayıt ol]   [Şifremi unuttum!
Kullanıcı adım:   Parolam:  
 
Yazar Mesaj   #12958  06-04-2009 22:51 GMT+2 saat  

moonlight


Admin


Tecrübe Puanı.: 96%
Ruh Hali: Neþeli
Mesaj 4213
Şehir: istanbul
Ülke:
Meslek: gecelerin adamı :))
Yaş: 36
Facebook'ta Paylaş
Sevgili Bezdirme Yolları / Sevgiliden kurtulma yolları



Binlerce yıldır süregelen kadın-erkek savaşlarının devamını sağlamak, aynı hız ve şiddetle gelecek nesillere aktarmak görevini başarılı bir şekilde sürdürmeye kararlıyım! Aranızda hala sevgili-koca nasıl bezdirilir, nasıl hayata küstürülür hakkında fikri olmayan varsa eğer, sayemde öğrenmiş olacak!!

"Kendimi tanımlayacak olursam eğer: şüpheci, güvensiz, her an aldatılacakmış hissini taşıyan, mutlak sonun mutsuzluk olacağına inanan klasik bir dişiyim."

Pek sevgili erkekler, bizim huyumuz böyledir işte, en mutlu anımızda bile illa ki bir huzursuzluk bulur, deşer, üzerinize akıtır canınızdan bezdiririz. Sizin mutsuzluk yaşatmak gibi bir niyetiniz yoksa da aklınıza bu fikri zorla sokar, sonra soyunuza sopunuza saydırır dururuz...Hoş bu demek değildir ki siz masumsunuz, ama bugünkü yazımın konusu Erkekleri Hayatlarından Bezdiren Cadı Kız Sendromu'dur.

İlk sahne...

Dişi kişilik, uzun süredir yalnız olmanın verdiği Yeni Bir Aşka Yelken Açma Potansiyeli'ni de göz önüne bulundurarak çıkacağı akşam eğlencesi için süs püsüne ekstra önem vermektedir. Ne de olsa bu Geçici Yalnızlığına bir son verip, Mutlu Çiftler Kervanı'nı yakalama derdindedir...Hımmmm, aynaya bakınca gayet de başarılı bir iş çıkardığından memnun olarak, kendini dışarıya atar...

İkinci sahne...

Saatler süren bu Güzelleşme Çabası sonuç veriyor ve Yakışıklı Prens'le tanışıyor...Hoş bir sohbetten sonra telefonlar alınır ve ertesi gün karın ağrısıyla Prensin araması beklenir...Bu bekleme sürecinde maniküre harcanan para "helal olsun" denilerek güzelim tırnaklar itinayla birer birer yenmeye başlanır...Böyle zamanlarda bu tırnakların tadı hiç bir şeye benzemez...İlişki konusunda uzman olmuş Dişi Kişilik, Prensin hemen aramayacağını bilir...En erken öğleden sonradır, en geç 2. gündür...İki günden sonra zaten aramaz, Dişi Kişilik yeni bir Prens beklemeli( tabi olamayan bu aşkının yasını tutup, olamayan düğünü, olamayan çocuklarını düşleyip bünyesine acı çektirdikten sonra.)Zira her başarılı Dişi Kişilik, tanıştığı ve hoşuna gittiği her Prens adayıyla böyle Romantik Denemeler yaparak, hayal dünyasına renk katar....


Tatatataaaaaammmmm, bizim kızın telefonunda bir mesaj sesi: biiippppppp.....Vay canına, halbuki sabahın 10:00'unda bu mesajı kendisi de beklemiyordu...














"Hey dostum sen kesin bana aşık olmuşsun" naralarını atarak mesajı otuz iki dişi görünecek şekilde okumaya koyulur..Mesaj basit, sevimli, düşünce dolu, ümit verici, gülümsetici, sevgi ve özlem barındıran, geleceğe doğru bir adım niteliğinde bir GÜNAYDIN' dan ibarettir... Bilirsiniz işte hatun kişilikler kelimelere bin bir anlam yüklemekte ustadır..Kızımız, egosu tavan yapmış bir biçimde mesaja mümkün olan en geç saatte cevap vermeye karar vermiştir.


Buradan muhtemel prens adaylarına seslenmek istiyorum:

"Dişi kişi sizden deli gibi hoşlanmış olsa bile bu taktiği uygular. Yani mesaja cevap gelmedi, “hadi be oğlum kız istemedi seni “diye üzülme, dövünme, zira bu yalandır. Ayrıca şunu da unutmayın, hatun kişi karşısında ki prens adayından hoşlanmazsa telefon numarasını bile vermez, ilk fırsatta ortamdan kaçar..."

Bu olağanüstü faydalı gizli bilgiyi de prens adaylarıyla paylaştıktan sonra bizim kızın bezdirmeden önceki meleksi davranışlarına bir göz atalım isterseniz...

Bir çok anlam ifade eden GÜNAYDIN mesajına mümkün olunan en geç saatte cevap veren kızımız gelen ikinci mesaja hiç cevap vermeyerek Prens adayını sınamaya devam etmektedir...Aradan bir kaç gün geçer ve kıza vurulan Prens adayımız bu sefer bizzat arayarak kızımızı balo'ya, pardon akşam yemeğine davet eder...Kızımız ağır başlı cici bir kız olarak daveti kabul eder, fakat Prens Adayımızın göremediği bir sahne arkası vardır ki, akıllara ziyandır:

" Telefonu kapatan kızımız havaya zıplamak suretiyle ayağını masaya çarpar, fakat hissettiği bu acı sevinç şölenini engellemeye yetmez! İyice hoplayıp zıpladıktan sonra, sırasıyla tüm dişi kişi arkadaşlar aranır ve mutlu haber ballandıra ballandıra anlatılır. Aslında üç ,bilemedin beş dakika süren telefon görüşmesi, abartılı haber yapan haberciler misali çarpıtılır ve otuz dakikada ÖZET geçilir... Bu KISA özet faslından sonra da her bir dişi arkadaşla giyilecek kıyafet, yapılacak makyaj, takılacak takı, sürülecek oje, yenilecek yemek, içilecek şarap gibi konularda fikir alışverişi yapılır. Oy çokluğuyla kabul edilen maddeler işleme alınır..."

Saatler süren, hatta kimi durumlarda bir önceki günden başlanan hazırlıklar sona erdiğinde kızımız, annesi bile tanıyamayacak bir evrimi başarıyla tamamlamış olur!!

Beklenen an gelmiştir, Prens Adayımız dört atlı arabasını (dört çeker olsun) şatonun ( sitenin) kapısına yanaştırmıştır, kendisi de dışarıda hazır olarak beklemektedir...
Şato'nun merdivenlerinden bir kuğu misali süzülen( kırk santim topukların yarattığı zorluk) kızımız, İpana reklamında ki oyuncular gibi bembeyaz ( abartılıp diş taşı temizliği de yaptırılmış olabilir) gülüşüyle Prens Adayımızın aklını başından alır... Aşk okları sağa sola savrulurken, Şato'nun çalışanları da ( mahalle esnafı) sevgi dolu ( kıskançlık dolu) gözlerle bu mükemmel çiftimizi seyre dalar....



Kızımızı koltuğuna yerleştiren Damat adayımız hemen kendi tarafına geçer ve Rüya Çift İLK BULUŞMALARI için mekanın yolunu tutar.....

__________________
Gender_Bay Çevirimiçi durumu