Yazar | Mesaj #12748 23-03-2009 18:50 GMT+2 saat | |||||||
moonlightAdmin
|
Facebook'ta Paylaş
Tweet
Rüyalarım sen Dualarım sen Eğer gidersen başlar tende güz Kalbim önünde Bir kiz çocuğu Kıyabilirsen gel üz Başka sularda İnan seyrim yok Sana soyundum varsa yoksa sen Bir sözün ile İhtiyar olur Bahtiyar olur bu ben Savurur sevdan sevinçten hüzne Dile benden ne dilersen O sevişler, o terkedişler, naz edişler Erkeğim sen Cehennem, cennetimsin ------------------------------- öpüyorsam ayrılığı gözünden söküyorsam yüreğimi göğsünden geçiyorsam gözlerinin içinden sana olan sevdamdandır bilesin yeri gelmiş acıyada gülmüşsek sana olan sevdamdandır bilesin yeri gelmiş ayrılığa gülmüşsek sana olan sevdamdandır bilesin biliyorum sen yine parmak uçlarında üşüyorsun arammızda kıvrılıp yatan uzaklığa inat ayaklarınla kasıklarının kasırgasını ellerinle yüreğimde yaktığın ateşi düşürüyorsun sularımız sızıp karışıyor ay karanlıkta ve çırılçıplak bir ırmağa dönüşüyoruz yatağımızda apansız pencerende gülümsüyor güneş ne güzel bütün parmakların tıkır tıkır işliyor iştahla gülüyorsun yaşamaktır aşk geceyle gündüzün sessiz geçişimidir bir uyku boyunda delice bi yangın parmaklarının buzulunda ahh her yerimiz nasılda şaşırıp kalmaya istekli karşılıksız sevebilmekse sevda gerçek seven küle dönmüş her çağda elim kolum bağlanmışsa kıyında sana olan sevdamdandır bilesin ------------------------------ Saat dört yoksun saat beş, yok Altı, yedi, ertesi gün Daha ertesi Ve belki kimbilir... (...) Kitap okurum İçinde sen varsın Şarkı dinlerim İçinde sen Oturdum ekmeğimi yerim Karşımda sen oturursun Çalışırım, Karşımda sen (...) En güzel deniz, Henüz gidilmemiş olandır En güzel çocuk Henüz büyümedi En güzel günlerimiz Henüz yaşamadıklarımız Ve sana söylemek istediğim En güzel söz Henüz söylememiş olduğum sözdür O şimdi ne yapıyor? Şu anda şimdi, şimdi, şimdi Devriyede mi nöbette mi? Uyuyor mu, ayakta mı? Kolunu kaldırmış olabilir mi, hey gülüm Esmer kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi O şimdi ne yapıyor Şu anda şimdi, şimdi, şimdi Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor (...) Belki de yürüyordur, adımını atmak üzeredir Her kara günümde onu bana Tıpış tıpış getiren sevgili Canımın içi ayaklar Ve ne düşünüyor, beni mi? Yoksa ne bileyim Fasulyenin neden Bir türlü pişmediğini mi? Yahut insanların çoğunun neden böyle Bedbaht olduğunu mu? O şimdi ne düşünüyor Şu anda şimdi, şimdi (...) Saat dört yoksun Saat beş, yok Altı, yedi, ertesi gün Daha ertesi Ve belki kimbilir... ----------------------------- Caresizim mecbur bu veda Kokun üzerimde gidiyorum uzaklara Siginip anilara bu hasrete dayaniriz elbet Ümidiz muradina erecek sabret ----------------------------- |
|||||||