[Kayıt ol]   [Şifremi unuttum!
Kullanıcı adım:   Parolam:  
 
Yazar Mesaj   #9057  31-03-2008 20:48 GMT+2 saat  

ahmet





Tecrübe Puanı.: 0%
Ruh Hali: Belirtilmedi.
Mesaj
Şehir:
Ülke:
Meslek:
Yaş:
Facebook'ta Paylaş
Yüksek Tansiyon


Kan basıncı tansiyon olarak adlandırılır. Kalbimizin kanla dolmakta olduğu sırada damarlarımızda dolaşan kanın damar çeperine uyguladığı sabit bir basınç vardır. Buna Diyastolik ya da küçük tansiyon denir. Bu basınç daha çok kanın toplam hacmi ile birlikte artar ve azalır.

Saniyeler içinde dolmuş olan kalp kanı pompaladığı anda büyük bir basınç meydana gelir. Kan hızla kalpten çıkıp tüm vucuda dağılır. Bu pompalanma sırasında damarların çeperinde hissedilen basınç Sistolik basınç ya da büyük tansiyon olarak isimlendirilir.

Sağlıklı bir kişide tansiyon büyük 120, küçük ise 80 mm cıva(Hg) basıncı olarak ölçülür. Küçük tansiyonun 60 ile 90 arası olması idealdir. Büyük tansiyon 90 ile 140 arası olmalıdır.

Kan basıncının bu değerlerden büyük olması yüksek tansiyon olarak yorumlanır. Düşük olması ise bir hastalık olarak tanımlanmasa da, göz kararmaları ve halsizliğe yol açan bir durumdur; kansızlık veya su kaybına bağlı olabilir.

Her iki durumda da kişi kendini iyi hissetmez. Özellikle yüksek tansiyon damarların mukavemetini zorlayan bir durumdur. Hayati organlarda damar yırtılmalarına neden olabilir. Böyle bir kan sızıntısı ya da ani yırtılma gözde olduğunda körlüğe, beyinde gerçekleştiğinde ise felce yol açar.

Onlarca yıl boyunca sorunsuz çalışan damar ağının nasıl olup da böylesine dayanıksız bir hale geldiği yoğun araştırma konusu olmuştur. Çalışmalar damar duvarının zamanla esnekliğini yitirdiğini ve bunun başlıca sebebinin yediğimiz gıdalar olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu mesaj Admin tarafından düzenlendi (05-04-2008 19:41 GMT+2 saat, ago)
__________________
Çevirimiçi durumu