[Kayıt ol]   [Şifremi unuttum!
Kullanıcı adım:   Parolam:  
 
Yazar Mesaj   #23028  15-03-2011 13:40 GMT+2 saat  

moonlight


Admin


Tecrübe Puanı.: 96%
Ruh Hali: Neþeli
Mesaj 4213
Şehir: istanbul
Ülke:
Meslek: gecelerin adamı :))
Yaş: 36
Facebook'ta Paylaş
Gagné göre Öğrenme Ürünleri

Gagne’ye göre beş tür öğrenme ürünü vardır ve öğretim hedefleri de bu öğrenme türlerine göre sınıflanabilir. Aşağıda, Gagne’nin öğretim hedeflerini sınıflandırmada kullandığı beş tür öğrenme ürünü kısaca açıklanmaktadır.

Gagne yukarıda da belirtildiği gibi insan öğrenmesini beş kategoriye ya da alana ayırmaktadır.

Bunlar;
(1) - Sözel bilgi (verbal information),
(2) - Zihinsel beceriler (intellectual skills),
(3) - Bilişsel stratejiler (cognitive strategies),
(4) - Tutumlar (attitudes),
(5) - Devimsel becerilerdir (motor skills).

Bu öğrenme ürünlerinin, ya da alanlarının önemine ya da karmaşıklığına göre özel bir sıralama yoktur. Örneğin Alper’in doğum gününü bilmek bir sözel bilgidir. Doğum gününde hediye almak bir tutumdur. Önceki bilgilere dayalı olarak armağan çeşitlerini sınıflamak bir zihinsel beceridir. Tenisi düzgün ve işlem basamaklarına uygun olarak oynamak devimsel beceri, bireyin kendi düşünme ve öğrenme süreçlerini kontrol etmek için değişik yollar kullanması da bilişsel stratejidir. Aşağıda bu öğrenme ürünlerinin özellikleri kısaca açıklanıp, bu ürünlere uygun hedef örnekleri verilmiştir. Ayrıca öğrenme ürünleri ve bu ürünlerle ilgili hedef örnekleri tablo 1 de özetlenmiştir. (Senemoğlu,2007)

1 - Sözel Bilgi: Sözel bilgi, ifade etmeye, açıklamaya dönük bilgidir. Genel olarak Bloom taksonomisinin bilgi düzeyine karşılık gelir. Örneğin; “su molekülünün iki hidrojen, bir oksijenden meydana geldiğini bilmek ” ; Ankara’nın Türkiye’ nin başkenti olduğunu bilmek” gibi ifade etmeye dayalı bilgidir. Bu tür bilgi okulda eğitim programları ile öğrenilebileceği gibi okul dışında da kazanılabilir. Ayrıca, sözel bilgi sadece okuma ve dinleme ile değil, televizyon izleme, deney yapma vb. çok çeşitli etkinliklerle, diğer duyu organları yolluyla da kazanılabilir. Diğer bir deyişle sözel bilgi, görsel imajlar ya da değişik yollarla depolanabilir ve geriye getirmede de bunlar ipucu kullanılabilir. Ancak sözel bilgi performans olarak göstermenin en uygun yolları söyleme ya da yazmadır. Örneğin; bir sözel bilgiyi grafiklerle depolayabiliriz fakat öğrendiğimiz bilgiyi sözle ya da yazılı olarak açığa çıkarırız. (Senemoğlu,2007)

Sözel bilgi, genellikle kitaplarda ya da derslerdeki anlatımda, terimler, olgular, ilkeler ve genellemelerle ilgili gibidir. Ayrıca, yorum gerektiren bazı bilgiler de sözel bilgidir. Örneğin, bir resim gösterip “Bu resim size ne anlatıyor? ” diye sorduğumuzda ortaya çıkan ürün de sözel bilgidir. (Senemoğlu,2007)

Sözel bilginin birçok temel iş görüsü vardır. Bunlardan birincisi, daha ileri öğrenmeler için gerekli olan “önkoşul öğrenme” olarak iş görmesidir. Diğer bir deyişle sözel bilgiler, genellikle önkoşul öğrenmelerdir. Örneğin; bireyin hava tahminini doğru olarak yapabilmesi için, hava tahmininin nasıl yapılması gerektiği ile ilgili ilkeleri bilmesi gerekir. (Senemoğlu,2007)

Sözel bilginin ikinci önemli iş görüsü günlük yaşamımızda kullandığımız önemli pratik bilgileri kapsar. Günlük yaşamda kullandığımız sözel bilgi; objelerin ortak adları, haftanın günleri yılın ayları gibi, günlük iletişim için gerekli birçok terimleri kapsar. (Senemoğlu,2007)
Sözel bilginin üçüncü iş görüsü ise, düşünme için araç olmasıdır. Örneğin; yeni bir problemi çözmek için, sahip olunan bilgi araç olarak kullanılmaktadır. (Senemoğlu,2007)

2 - Zihinsel Beceri: Gagne’nin önemli öğrenme ürünü kategorisi zihinsel becerilerdir. Sözel bilgi , “şunu bilme” ile ilgili iken zihinsel beceriler “nasıl’ı bilme” ile ilgilidir. Yani, zihinsel beceri, öğrenci sembolleri sözel ifadelere nasıl dönüştürecek; bayağı kesirleri ondalık kesirlere nasıl dönüştürecek; İngilizce bir cümleyi soru cümlesine nasıl dönüştürecek gibi, bilgiyi kapsamaktadır. Ayrıca, sözel bilgiyi tek tek öğrenmek çok zordur, hatta bu kadar çok bilgiyi öğrenmek mümkün olmayabilir. Bu nedenle zihinsel beceriler, bu tek tek bilgiyi bütün bir sınıf olarak, grup, kategori olarak öğrenmemizi sağlar. (Senemoğlu,2007)

Zihinsel beceriler kendi içinde beş alt gruba ayrılmaktadır. Bunlar;
a) Ayırt etme;
b) Somut kavram;
c) Tanımlanmış kavram;
d) Kurallar
e) Çoklu kural uygulamadır.

a) Ayırt etmeyi öğrenme: Semboller yolu ile çevreye tepkide bulunmadır. Bir nesnenin diğerinden farkını, dolayısıyla da bir sembolün diğerinden farkını ayırt etmeyi kapsar. Örneğin; çocuk daha konuşmaya başlamadan önce kabaca şekilleri, renkleri, sesleri ayırt etmeye başlar. Daha sonra, ince detayları ayırt edebilir hale gelir. Örneğin; piyanoda duyduğu iki nota arasındaki farkı işitme (anlama); telefonda “b” ve “v” sesini ayırt etme gibi öğrenmeler ayırt etmeyi öğrenmedir. Ayırt etmeyi öğrenme algısal öğrenme olarak da adlandırılabilir. (Senemoğlu,2007)

b) Somut kavramlar: Kavram öğrenme için önkoşul, ayırt etmeyi öğrenmedir. Kavramların basit ve temel formu somut kavramlardır. Somut kavramlar genellikle somut obje ve olayların sınıflamasıdır. Birçok somut kavram çocukluk çağında öğrenilmektedir. Örneğin; iskemle, masa, kapı, ağaç, kedi, köpek vb. objelerin ortak adı öğrenilmektedir. Ayrıca, nesnenin niteliği ile ilgili bazı somut kavramlar da öğrenilir. Örneğin; renk, boya, pürüzsüz, yuvarlak gibi. Yukarıdakilere ek olarak bazı somut kavramlar da mekânda konum (uzay) ile ilgilidir. Yanında, altında, üstünde, arasında, uzak yakın vb. objelerin arasındaki ilişkileri gösteren kavramlar da gerek okul öncesi eğitim döneminde gerekse ilkokulun ilk yıllarında kazanılabilecek kavramlardır. (Senemoğlu,2007)

c) Tanımlanmış kavramlar: Bazı kavramlar, kavramların nitelikleri ya da kavramlar arasındaki ilişkiler, objenin kendisi somut olarak gösterilerek açıklanamaz. Bu tür kavramların tanımlanması gerekir. Örneğin; “engel” kavramı tanımlanarak açıklanabilir. Çünkü pek çok şey engel oluşturabilir. Bu durumda da birkaç şeyi örnek vererek “engel” kavramını açıklamak, engel kavramının anlaşılmasını sağlamada yetersiz kalır. Bu nedenle engelin genel bir tanımını yapmak gerekir. Örneğin; “engel, yolunuzda duran şeylerdir” vb. bu genel tanım doğrultusunda kavramın nitelikleri ve diğer kavramlar arasındaki ilişkiler açıklanabilir. (Senemoğlu,2007)
Örneğin, eğitim, öğrenme, yaşantı birer tanımlanmış kavramlardır. Okul öğrenmelerinin çoğunluğunda tanımlanmış kavramlar kullanılır. Ancak, bu soyut kavramların öğrenilebilmesi için somut yollarla, açıklamaya çalışmak gerekir.

d) Kurallar: Zihinsel beceriler arasında kural öğrenme önemli yer tutmaktadır. Genellikle kuralları “sözel ifade” olarak biliriz. Ancak, kuralın sözel olarak ifade edilmesi kuralın öğrenildiğini göstermez. Kuralın değişik durumlarda nasıl kullanıldığını, işlemi yaparak göstermemiz gerekir. Örneğin; “dikdörtgenin alanı uzun ve kısa kenarının çarpımıdır” dediğimizde sözel olarak bilgiye sahibiz demektir. Ancak, verilen bir dikdörtgenin alanını bulma probleminde, bu kuralı kullanarak problemi çözdüğümüz zaman, kural öğrenme gerçekleşmiş demektir. (Senemoğlu,2007)

e) Çoklu kural uygulama (Higher order rules): Basit kurallar öğrenildikten sonra, çoklu kural uygulama; gerektiğinde kurallardan çeşitli kombinasyonlar oluşturarak problem çözmede kullanmaktır. Diğer bir deyişle öğrenci, çok çeşitli kuralları problem çözmede bir arada kullanmaktadır. Örneğin; aşağıdaki dikdörtgenin alanını hesaplamada birçok kural bir arada kullanılarak problem çözümlenebilir. (Senemoğlu,2007)

Sonuç olarak, yukarıda kısaca açıklanan zihinsel becerileri betimlemek için kullanılacak en uygun sözcük “beceriyi açık olarak gösterme” dir. Diğer bir deyişle, bilgiyi kullanma, uygulamadır. Zihinsel beceriler, daha önce belirtildiği gibi alttan yukarı doğru birbirinin önkoşuludur. Ayırt etme somut kavramlar için, somut kavramlar tanımlanmış kavramlar için, tanımlanmış kavramlar kurallar için, kurallar çoklu kural uygulamalar için önkoşul öğrenmelerdir. (Senemoğlu,2007)

3-Bilişsel Stratejiler: Bilişsel stratejiler, öğrencinin dikkatine, öğrenmesine, hatırlamasına ve düşünmesine rehberlik eder. Bilgiyi işleme kuramı bölümünde de görüldüğü gibi, bireyin kendini izleme, kendine rehberlik etme etkinlikleri daha çok bireyin zihinsel becerileri etkili olarak kazanmasına ve kullanmasına yardım eder.

Bilişsel stratejilerin öğrenilmesini sağlamak, eğitimde çok önemli bir hedef olmalıdır. Öğrencinin dikkat etme, kodlama, geriye getirme, transfer ve problem çözme için çeşitli stratejileri öğrenmesi, bağımsız öğrenciler ve bağımsız düşünürler yetiştirmek açısından önem taşımaktadır. Tablo 1’de verilmekle birlikte bilişsel stratejilere şu hedefler örnek olarak gösterilebilir.

-Bilgisayar disketlerini tasnif etmede etkili bir sistem yaratma;
-İki kampus arasında öğrencilerin daha kolay ulaşımını sağlayacak ekonomik bir otobüs güzergâhı önerme. (Senemoğlu,2007)

NOT: Biliş: Biliş kavramı karmaşık bir kavramdır. Neisser bilişi “duyusal girdinin dönüştürüldüğü, azaltıldığı, işlendiği, kaydedildiği, yeniden ele alındığı ve kullanıldığı tüm süreçler” olarak tanımlamaktadır. Bu tanıma göre duyu, algı, hayal(imgeleme), kaydetme, hatırlama, problem çözme ve düşünme biliş kavramı içinde yer almaktadır.

Bilişsel süreç: Algı, dikkat etme, yorumlama, anlama ve hatırlama gibi zihinde gerçekleşen içsel süreçleri ifade eder.

4-Tutumlar: Bir diğer farklı öğrenme ürünü de tutumlardır. Birçok tutum, eğitimin hedefleri arasında yer almaktadır. Örneğin; din, dil, ırk, cinsiyet farkı gözetmeksizin insanlara karşı hoşgörülü ve saygılı olmak; insanlara yardım etmek; başkalarını düşünmek; başkalarının hissettiklerine karşı duyarlı olmak. Özellikle bu tür tutumlar, başlangıçta aile içinde, okul öncesi eğitim ve ilköğretimin ilk yıllarında kazandırılmaktadır. (Senemoğlu,2007)

Genellikle ikinci düzeydeki tutumlar, çeşitli durumlarla ilgili olumlu tercihleri yansıtmaktadır. Örneğin; klasik müzik dinlemek, bilgisayar oyunu oynamak, öğrenmekten hoşlanmak gibi eğilimler ikinci düzey tutumları yansıtmaktadır.

Üçüncü düzey tutum grubu, vatanını sevmek, toplumun ihtiyaçlarını ve amaçları ile ilgilenmek; vatandaş olarak sorumluluk almaya isteklilik gibi vatandaşlık özelliklerine ilişkin tutumlardır. Bu üç temel grup, istendik tutumlara dönüktür. (Senemoğlu,2007)

Tutumlar (attitudes) zaman zaman değerlerle (values) birleştirilmektedir. Ancak değerler, tutumlardan daha genel bir doğaya sahiptir. Tutum belli bir durumda özel tercihe dönüktür. Tutum aynı zamanda, duyuşsal alan özelliği olarak görülmekte (Krathwohl, Bloom ve Marsia) ve duyuşsal öğesi vurgulanmaktadır. Tutumlar, kesinlikle hissetmeyi kapsamakla birlikte tutumların öğrenilmesi sadece “duyguların öğretiminden” daha fazlasını gerektirir. Tutum, insan performansını etkileyen eğilimini ve özel tercihlerini kapsamaktadır (Senemoğlu,2007)

Tutum, bireyin herhangi bir grup şeye, bireylere, olaylara ve çok çeşitli durumlara karşı bireysel etkinliklerindeki seçimini etkileyen kazanılmış içsel bir durum olarak tanımlanabilir. Örneğin; dönüştürülebilir çöplere karşı tutumunuz, meyve suyu şişelerini, yiyecek kutularını vb. atıkları nasıl toplayacağınızı etkiler. Klasik müziğe karşı olan tutumunuz, kaset ve CD alımınızı, dinlediğiniz radyo ve izlediğiniz televizyon programlarını etkiler. Fen bilgisi dersine karşı tutumunuz, satın almada tercih edeceğiniz kitapları, gazetede tercih edeceğiniz köşeleri, izlemek için tercih edeceğiniz televizyon programlarını etkiler okul öğrenmeleri genellikle olumlu tutum kazandırmaya çalışır. Ancak, sigara alışkanlığını önleme, uyuşturucu kullanma alışkanlığını önleme gibi zararlı nesnelerden kaçınmayı sağlamayı da amaç edinir. (Senemoğlu,2007)

5-Psiko-motor (Devinimsel) Beceriler: Bir başka öğrenme ürünü ya da hedef alanı da devimsel becerilerdir. Devinimsel beceriler, insan performansında geniş bir yer kaplamaktadır. Örneğin otomobil kullanma, müzik aleti çalma gibi etkinlikler devinimsel beceriyi kapsadığı gibi, sportif etkinliklerde de devinimsel beceri ağırlık taşımaktadır. Ayrıca, otomobil tamircisi, terzi, makine operatörü vb. birçok meslek alanı da devimsel becerilere dayanmaktadır. (Senemoğlu,2007)
Okullardaki öğrenmelerde, çoğu zaman devimsel beceriler, diğer öğrenmeler için temel oluşturmaktadır. Örneğin; ilkokula yeni başlayan çocuk için düzgün yazı yazma, kazanması gereken önemli bir devimsel beceridir. Sesleri doğru çıkararak düzgün konuşma vb. davranışlar devimsel beceri kapsamına giren davranışlardır.

Devimsel becerilerin düzgün, pürüzsüz istenilen nitelik ve sürede yapılması, becerilerin sık aralıklarla tekrarlanmasını ve otomatikleşmeyi gerektirir. Ayrıca, devimsel beceriler, sadece kasları koordineli olarak kullanmayı değil, beceri ile ilgili sözel bilgiyi, stratejiyi ve beceriyi yapmaktan hoşlanmayı gerektirir. (Senemoğlu,2007)

Gagné, eğitim amaçlarının özelliklerini nasıl ifade etmiştir?

Gagné, "öğrenme sonuçları" olarak dile getirdiği amaçların gerçekleşmesi için, açık, seçik ve davranışsal yönlü ifade edilmeleri gereği üzerinde ısrarla durmuştur: "Öğrenme sonuçları beş kategoriye ayrılır. Bunlar, sözel bilgi, zihinsel beceriler, bilişsel stratejiler, tutumlar ve motor becerileridir" demektedir.
(http://www.aof.anadolu.edu.tr/kitap/IOLTP/1266/unite02.pdf)

Öğrenme ve bilgisayarın çalışması arasında nasıl bir benzerlik vardır?

Gagné, Skinner'in öncülük ettiği davranışçı okulun görüşleri ile bilişsel öğrenme üzerinde durmuş ve Bruner ve Piaget'in mensup olduğu bilişsel okulun sorunlarını davranışçı görüş ile kaynaştırma yolunda çalışmıştır. Bu yönü ile Gagné'ye yeni davranışçı da denmektedir.
(http://www.aof.anadolu.edu.tr/kitap/IOLTP/1266/unite02.pdf)

Eğitim çevrelerince dikkatle izlenen Gagné, bireyin öğrenimi ile bilgisayarın çalışması arasında benzeşim görmektedir. Modelini, dış uyarımların girdileri ile öğrenci davranışlarının çıktıları arasındaki değişmelere uyarlamıştır. Bu modele göre, dış çevreden gelen etki, duyu organlarınca seçilir, çözümlenir ve algılanır; bireyin ilgi ve gereksinimleri geçmiş yaşantıları, beklentileri ve dış uyarıcılar algıları etkilerler.

Seçilen algılar, bilginin saniyeler boyunca canlı tutulduğu kısa süreli bellekte kodlanırlar. Burada, algılara anlam verilir. Şayet bilginin hatırlanması gerekiyorsa bilgi uzun süreli belleğe depolanır. Kısa ve uzun süreli bellek davranışlarla bağlantılıdır. Bu süreç Şekilde görülmektedir. Şekil de "öğretmen kontrolü" ve "beklentiler", bilgi akışını hareketlendirmekte ve/veya değiştirmektedir.
(http://www.aof.anadolu.edu.tr/kitap/IOLTP/1266/unite02.pdf)

Gagné'ye göre, öğretim, öğrenme sürecine açık bir müdahale olduğundan, öğrenme konusunda bilgi ve anlayış sahibi olmak, etkili bir öğretim için ön koşuldur. 1965'te klasik Pavlov koşullama kuramından başlayarak sıra ile Skinner'in edimsel koşullanma kuramını, kavram geliştirmeyi, ilkelerin öğrenimini, incelemeye dayalı problem çözümünü kapsayan aşamalı bir model geliştirmiştir. 1974 yılında modelini bilişsel gelişmeyi kapsayacak biçimde değiştirmiştir. Öğretimde süreçlerin sonuçlardan daha önemli olduğu konusunda Bruner'le birleşmektedir; ancak Gagné, daha çok sınıf öğretimi üzerinde durmaktadır. 1974 yılında Briggo ile birlikte yayınladığı kitapta yeni görüşünü şöyle ifade etmektedir:

"Sorunun içeriği ne olursa olsun, problem çözmede gidilen yolların önemi açıktır. Bazı yazarlar tutulan yola fazla önem vermektedirler. Okulda verilen örgün eğitimin öğrencilere nasıl düşünüleceğini öğretmesi gerekmez mi?"
(http://www.aof.anadolu.edu.tr/kitap/IOLTP/1266/unite02.pdf)

Gagné’ye göre eğitim programının başarıyla geliştirilmesi için neler yapmak gerekir?
Gagné, öğretim programlarının başarıyla geliştirilmesi için, davranışsal amaçlar, öğrenci/öğretmen etkileşimi, uyarım, dönüt verme, yeterli süre, genellemelere önem verilmesi ve değerlendirme üzerinde durmuş ve

• Öğretim programlarının hazırlanması,
• Öğretimin yürütülmesi ve
• Değerlendirilmesi konularına katkıda bulunmuştur.

Öğrenilenlerin başka alanlara transfer edilmesinde şu hususlar önemli rol oynamaktadır:

1- Bugün öğrenilenleri daha önce öğrenilmiş olanlara ve daha sonra öğrenileceklere bağlamak suretiyle öğretim daha anlamlı bir duruma getirilebilir. Öğrenilenlerin mümkün olabildiği ölçüde okul dışındaki gerçek hayatla ilişkisi kurulmaya çalışılmalıdır.

2- Mümkün olan her durumda kasıtlı olarak öğrenilen bilgiler arasında ilişkileri vurgulamak yararlı olur.

3- Öğrenilenlerin zaman zaman gözden geçirilmesi ve aralıklı tekrarlar (anlatma, tartışma, ev ödevleri gibi yollarla) yapılması bilgilerin sağlam olarak öğrenilmesinde etkili olmaktadır.

4- Öğrencileri öğrendiklerini uygulamaları için cesaretlendirmek ve teşvik etmek transferi sağlamada önemli bir rol oynamaktadır.

5- Sınavlarda öğrenilenlerin transferini ölçecek sorular sorulması öğrencileri bu amaçla öğrenme ve çalışmaya yöneltmektedir.

6- Derslerde, televizyon programlarından, gazetelerden, okul faaliyetlerinde ve hayattan örnekler getirmek ilköğretim düzeyindeki öğrencilere yarar sağlamaktadır.

7- Öğrenilenlerin transfer edilebilmesi bilgilerin sağlamlığına ve açıklığına bağlıdır. Orta derecede başarılı olmanın bir sınavdan geçecek kadar çalışmanın veya bir ödevi yapmış olmak için yapmanın transfer değeri fazla değildir. Bu nedenle, bilgilerin çok iyi ve doğru olarak öğrenilmesi gerekmektedir.

8- Transferi gerçekleştirmeyi amaçlayan öğretmenler derslerde öğrencilerin soru sormalarını ve konu üzerende görüşlerini teşvik etmeli ve onları cesaretlendirmelidir.

9- Öğretmenler, sınıflarına girdikleri öğrencilere diğer öğretmenlerin neler öğrettiklerinin farkında olmalı, kendi öğrettikleri ile diğer öğretmenler öğrettikleri arasında ilişki kurabilmelidirler.

Sonuç olarak Gagné, öğrenci merkezli bir öğretim modeli geliştirmiştir. Öğretim neticesinde öğrenciye kazandırılacak entelektüel becerinin ona açık olarak belirtilmesinin gerekliliğini vurgulamıştır. Bu süreçte en önemli aşamanın motivasyon olduğu ve motivasyonun öğrenme için ön koşul olduğu görülmektedir.
( http://derskupu.com/index.php?option=.....ask=view&id=36)

Kaynakça

1- Erden, M. ve Akman, Y. (2006), Gelişim ve Öğrenme, 15.baskı, Arkadaş Yayınevi Ankara
2- Senemoğlu, N. (2007).Gelişim Öğrenme ve Öğretim Kuramdan Uygulamaya. Ankara: Gönül Yayıncılık.
3-http://kisi.deu.edu.tr/eli.israel/gagne.html
4- http://www.egitim.aku.edu.tr/kuramsal.htm
5- http://www.aof.anadolu.edu.tr/kitap/I.....66/unite02.pdf
6- http://coe.sdsu.edu/eet/articles/gagnesevents/index.html
7- http://www.princeton.edu/stat/ids/gagevents.htm
8-http://derskupu.com/index.php?option=com_content&task=view&id=36

NOT: Bu makale Yıldız Teknik Üniversitesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği bölümü, 3. sınıf Özel Öğretim Yöntemleri dersi için;
• M. Akif KAZAOĞLU
• Erkan BADEMCİ
• İsmail ŞAHİNLER
adlı öğrenciler tarafından hazırlanmıştır.

__________________
Gender_Bay Çevirimiçi durumu