SEVGİLİ BABAM KİTAP ÖZETİ

John Tremont, işleriyle meşgul olan bir yöneticidir. Bir gün toplantıdayken annesinin rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını öğrenir. Bunun üzerine uçakla acilen Los Angeles'a hareket eder. Annesi Bette Tremont kalp krizini atlatıp hastanede istirahat etmektedir. Bu süre zarfında John, babası Jake'in bakıcılığını üstlenir. Havacılık ve uzay sanayi işçiliğinden emekli olan Jake, tamamen eşine güveniyordur ve eşi hastalandığı için biraz zayıf düşmüştür. Bundan ötürü John, babasının ev bakımı gibi günlük işlerle ilgilenmesi için uğraşır.
Baba ve oğul arasında kısa sürede bir arkadaşlık kurulur. Birlikte Bingo oynamaya giderler. John, babasını bir iş toplantısına davet eder ve ardından bahçede beyzbol topu yakalama oyunu oynarlar. Bir gece, John'un koleje giden oğlu Billy, ani bir ziyarette bulunur. John babası ile güzel vakitler geçirirken oğlunu ihmal ettiğinin farkına varır. Öte taraftan Bette hastaneden taburcu olur. Kendisi kişilik özellikleri bakımından güçlü, inatçı, fazla yakınlık göstermeyen bir kadındır. Jake, aile yemeklerinde kızı Annie ve damadı Mario dahil herkes onun yanında olduğundan mutluluk duymaktadır. Fakat Bette bu durumdan hoşnut olmaz.
Bir gün, Jake Tremont idrarında kan olduğunu fark eder. Doktor onun kanser hastalığına yakalandığını söyler. John, doktordan babasına onu çok korkutan kanser kelimesini kullanmamasını rica eder. Lakin hastanın durumunu öğrenmesi gerektiğini düşünen Santana isimli bir doktor bunu söyler. Ardından Jake bilincini yitirerek komaya girer. John, hastane çalışanlarının gerekeni yapmadığını düşünerek babasını eve götürür. Babasının gittikçe kötüleşen durumu üzerine onu tekrar hastaneye getirir ve burada onunla birlikte kalır. Chad isimli iyimser doktor da ona yardım eder ve bir sabah Jake beklenmedik bir şekilde eski hâline geri döner.
Jake eve döndükten sonra yeniden doğmuş gibidir. Acayip kıyafetler giyerek, yeni diller öğrenerek, komşularını ziyaret ederek ve geceleri birlikte olmak isteyerek eşini şaşırtır. John ise babasının sadece eğlenmek istediğini biliyordur. Fakat Jake'in başka bir sorunu daha vardır. Kendisinin uzaklardaki bir çiftlikte yaşayan başka bir ailenin reisi olduğuna dair sanrılar görür. Psikiyatrist onun istediği mutluluğu bulamadığından kendi hayal dünyasında eğlence aradığını söyler.
Günlerden bir gün, kanser yeniden ortaya çıkar. Jake hastanede oğluna işi ve beyzbol gibi onu mutlu eden önemli olayları anlatır. Bir süre sonra da vefat eder. John da eski hayatına geri döner.