Akıllı Telefonunuzun Pil Ömrünü Artırma Hakkında Söylenen 5 EFSANE
Bazıları cazip geliyor olabilir ama arkadaşlarından, çevrenden, sana nasıl bataryanın daha fazla dayanıcağını söyleyenler vardır. Bunu kapalı tut, bunu yükle, bunu gözlemle… Gerçek şu ki çoğu durumda söylenilenleri takmamalısın.
Gerçeklerle yüzleşelim; bataryayı en çok sömüren bir çift şey var. Birincisi, güneş gibi parlayan, maksimum parlaklık ayarlarındaki dev ekran. İkincisi, internetten bir şey indiren, arka planda çalışan LTE/3G verisi. Eğer bunların hiç birisi sizin için geçerli değilse o zaman sakin olmaya ve günlük şarj etmen gerekmesine rağmen telefonunu sevdiğini arkadaşlarına söylemen gerekiyor. Ondan sonra favori oyununuzun son resimlerini gösterin ve kıskandırın onları. 🙂
1. “Wi-Fi, GPS, Bluetooth’u kapatmak batarya ömrünü arttıracaktır”
Bu açıkça saçmalık. Akıllı telefonunu akıllı yapan bu şeyler. Eğer bu kadar tedbirli davranmakta ısrarcıysan, herhangi bir kıytırık telefonu kullanmak senin için daha iyi olacaktır. Artı olarak, Wi-Fi bağlantısını açmayı unutmak ve büyük bir dosyayı indirmek normalde ödediğin faturadan daha fazla ödemene neden olabilir.
Şu işi açıklığa kavuşturalım; Wi-Fi, GPS ve Bluetooth açık olduklarında, kendi kendilerine bataryayı tüketmezler. Bataryayı tüketen, açmış olduğun bağlantıyı kullanan arka planda çalışan uygulamalar. Telefonun her penceresini kapatmak yerine uygulamalarına kendin göz atsan daha iyi edersin. Eğer yalnızca ihtiyacın olan ve kullanmak zorunda olduğun programları yüklediysen bu en iyisi. Uygulama geliştiricilerinin push bildirimleri kullanma alışkanlığı var, bu yüzden gerçekten ihtiyacınız olduğunu kanıtlamış uygulamaları yüklemek tavsiyemiz olur.
2. “Görev yöneticileri ve sonlandırıcıları kullanmak pil ömrünü arttıracaktır.”
Akıllı telefonlar bunun üstesinden gelmek için yeterince akıllı.
Mobil platformlarda uzmanlaşmış, bilgisayar bilimi hakkında yeterince bilgi sahibi olan biri veya bir uygulama geliştiricisi misin? Eğer cevap hayır ise birini etkilemeye çalışmadığınız sürece bir görev yöneticisi (task manager) kullanman gerekmez. Örneğin bir kızı “Yalnış yapıyorsun. Bak, böyle yap.” diyerek etkilemeye çalışıyor olabilirsin. Zahmet etmeyin, Android, iOS ve Windows Phone, hepsi kendi üzerinde görev yönetimini işlemek için yeterince akıllı. Kuşkulu hareketler yaptığını düşündüğün bir uygulama varsa, Android’te olduğu gibi yerleşik görev yöneticisi vardır.
3. “Android telefonunuzda canlı duvar kağıtları kullanmak önemli ölçüde pil ömrünü azaltır.”
Hayır, hiç de öyle değil.
iPhone ve Windows Phone’da olmayan muhteşem canlı duvar kağıdınız var. Android cihazınızdan son derece gurur duyuyorsunuz. Sonra pili tüketiği için bunun herhangi bir iyi yanı olmadığını, kullanmaman gerektiği tavsiyesini duyuyorsun. Gerçek olan, pili falan tüketmiyor. Veya tam mükemmel olacaksa, bu pil kullanımının yaklaşık %2’si. Bu konuda söylenilenleri unutun ve manzaranın tadını çıkarın.
4. “Telefonunu şarj etmeden önce pili tamamen deşarj etmen gerekiyor.”
Böyle bir şeyi yapmanı gerektirecek neden yok. Pillerdeki hafıza etkisi geçmişte kaldı.
AMA, pil üreticileri ayda bir kez deşarj yapmayı öneriyor. Pil muhtemelen yine ölür. Ne zaman şarj azalırsa şarj olana kadar prize takın. Telefonunuzu şarj ederken endişelenmeye ve planlama yapmaya gerek yok.
5. “Otomatik parlaklık ayarlamayı kullanmak sana pil ömründen bir ton tasarruf yapmanı sağlayacaktır.”
Otomatik parlaklık ayarlamayı kullanmak sana biraz tasarruf sağlayacaktır. Ama çoğu durum için, minimum veya ihtiyacın olduğunda daha parlak size kalmış, rahat parlaklığa kendine göre ayarlamak daha iyi olacaktır.
İstisna: Sadece eğer dışarıda çok fazla zaman geçiriyorsan otomatik parlaklık iyi bir fikir olur. Otomatik parlaklık, güneşli (parlaklık artarsa görmen daha kolay olur) veya az ışıklı (ekstra aydınlatma gerekmez) olup olmadığını belirlemek için telefonun ışık sensörü bilgilerini kullanır.